Kemalist Modernleşme ve Seçkincilik

Kemalist Modernleşme ve Seçkincilik, aslında hala günümüzde, Kemalist laik kanada içkin olduğu söylenen bir siyasal stratejinin Cumhuriyetin ilk yıllarında nasıl kurumsal bir söylem haline geldiğini Peyami Safa ve Falih Rıfkı Atay gibi iki etkin entelektüel figürün dönem içerisindeki tüm metinleri temel alınarak yapılmış siyasal bir analizdir. Dönem içerisinde Kemalist altı okun en iddialı ilkesi olan halkçılığı çözümleyerek seçkinciliğin izlerini sürmek kitabın özgün yanını oluşturuyor. Söylemde halkın inşası kavramsallaştırması, halk kavramının içinin yazarların metinlerinde nasıl doldurulduğunu anlatıyor.Günümüzde solun başarısızlığı, solun bir dönem Kemalist modernleşme paradigmasına ulusalcılık, antiemperyalizm, halkçılık gibi söylemsel kanallardan eklemlendiği hatırda tutulursa daha anlaşılır hale gelir. Bu nedenle bu çalışma, sol entelektüeller ve Kemalist laik kanadın halkı algılaması ve anlaması açısından ufuk açıcı bir çalışma olarak duruyor. Halkın içkin politikliğinin, kendi gündelik hayatında karşılaştığı sorunları çözme pratiğinden kaynaklandığını ve modernleşmeci paradigmanın aslında bu sorun çözme pratikleriyle siyasal alana katılımı ne kadar güdükleştirdiğini anlamak açısından da yararlı bir çalışma.Bu çalışma halkın homojen bir millet kategorisi içine yerleştirilmesi yerine halkın içinde yer bulan farklı ve tikel unsurları ile siyasal alana zenginlik ve dinamizm kazandırdığını da iddia ediyor.

Kemalist Modernleşme ve Seçkincilik, aslında hala günümüzde, Kemalist laik kanada içkin olduğu söylenen bir siyasal stratejinin Cumhuriyetin ilk yıllarında nasıl kurumsal bir söylem haline geldiğini Peyami Safa ve Falih Rıfkı Atay gibi iki etkin entelektüel figürün dönem içerisindeki tüm metinleri temel alınarak yapılmış siyasal bir analizdir. Dönem içerisinde Kemalist altı okun en iddialı ilkesi olan halkçılığı çözümleyerek seçkinciliğin izlerini sürmek kitabın özgün yanını oluşturuyor. Söylemde halkın inşası kavramsallaştırması, halk kavramının içinin yazarların metinlerinde nasıl doldurulduğunu anlatıyor.Günümüzde solun başarısızlığı, solun bir dönem Kemalist modernleşme paradigmasına ulusalcılık, antiemperyalizm, halkçılık gibi söylemsel kanallardan eklemlendiği hatırda tutulursa daha anlaşılır hale gelir. Bu nedenle bu çalışma, sol entelektüeller ve Kemalist laik kanadın halkı algılaması ve anlaması açısından ufuk açıcı bir çalışma olarak duruyor. Halkın içkin politikliğinin, kendi gündelik hayatında karşılaştığı sorunları çözme pratiğinden kaynaklandığını ve modernleşmeci paradigmanın aslında bu sorun çözme pratikleriyle siyasal alana katılımı ne kadar güdükleştirdiğini anlamak açısından da yararlı bir çalışma.Bu çalışma halkın homojen bir millet kategorisi içine yerleştirilmesi yerine halkın içinde yer bulan farklı ve tikel unsurları ile siyasal alana zenginlik ve dinamizm kazandırdığını da iddia ediyor.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9789759051693

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski