13 yaşındayken "dünya öğretmeni" seçilen Krishnamurti, hayatını dünyayı dolaşarak, insanlarla yaşama ve dünyaya dair konuşarak geçirdi. Kendisine mesihlik yakıştırılmış olmasına rağmen bunu hiçbir zaman kabul etmedi. Onun için, karşılaştığı herkes başlı başına bir “birey”di. Bu nedenle öğretmekten çok paylaşmayı ilke edindi. Yine de dünya üzerindeki milyonlarca kişi ondan çok şey öğrendi.
Düşüncemizde ve eylemimizde bir devrime ihtiyaç olduğu apaçık ortada, çünkü her yerde kaos ve sefalet var. Kendi içimizde ve dış dünyada kargaşa var, hiçbir kurtuluş, hiçbir umut vaat etmeyen ve aralıksız süren bir mücadele var. Herhalde bunun farkında olan bizler, bir ideal yaratmak, bir başkasının öngörülerine bel bağlamak veya bir örneği, bir lideri, bir kurtarıcıyı ya da dini bir öğretiyi takip etmek suretiyle köklü bir değişime yol açacağımızı sanıyoruz. Elbette bir modeli takip etmek kimi yüzeysel değişimlere yol açar ama kesinlikle köklü bir dönüşüm doğurmaz. Buna rağmen çoğumuz hayatımızı bu şekilde tüketiyoruz. Bir ideal, bir inanç olarak kabul ettiğimiz bir şablona göre tavırlarımızı değiştirmeye ve yaşamaya çalışıyoruz. Oysa düşünce ve eylemi şablona sokmak, değişimi doğmadan öldürmek demektir. Başkalarının düşünce ve eylemlerine ayak uydurur ve zihninizi bir şablona sokarsanız ne kendinizi ne dünyayı değiştirebilirsiniz.
13 yaşındayken "dünya öğretmeni" seçilen Krishnamurti, hayatını dünyayı dolaşarak, insanlarla yaşama ve dünyaya dair konuşarak geçirdi. Kendisine mesihlik yakıştırılmış olmasına rağmen bunu hiçbir zaman kabul etmedi. Onun için, karşılaştığı herkes başlı başına bir “birey”di. Bu nedenle öğretmekten çok paylaşmayı ilke edindi. Yine de dünya üzerindeki milyonlarca kişi ondan çok şey öğrendi.
Düşüncemizde ve eylemimizde bir devrime ihtiyaç olduğu apaçık ortada, çünkü her yerde kaos ve sefalet var. Kendi içimizde ve dış dünyada kargaşa var, hiçbir kurtuluş, hiçbir umut vaat etmeyen ve aralıksız süren bir mücadele var. Herhalde bunun farkında olan bizler, bir ideal yaratmak, bir başkasının öngörülerine bel bağlamak veya bir örneği, bir lideri, bir kurtarıcıyı ya da dini bir öğretiyi takip etmek suretiyle köklü bir değişime yol açacağımızı sanıyoruz. Elbette bir modeli takip etmek kimi yüzeysel değişimlere yol açar ama kesinlikle köklü bir dönüşüm doğurmaz. Buna rağmen çoğumuz hayatımızı bu şekilde tüketiyoruz. Bir ideal, bir inanç olarak kabul ettiğimiz bir şablona göre tavırlarımızı değiştirmeye ve yaşamaya çalışıyoruz. Oysa düşünce ve eylemi şablona sokmak, değişimi doğmadan öldürmek demektir. Başkalarının düşünce ve eylemlerine ayak uydurur ve zihninizi bir şablona sokarsanız ne kendinizi ne dünyayı değiştirebilirsiniz.
Kitap dili oldukça ağır ve sıkıcı olan, bu yüzden felsefi değerini anlayamadığım bir gurunun kitabı.
Karton Cilt, 312 sayfa
2012 tarihinde, OMEGA YAYINLARI tarafından yayınlandı