Dr. Nuri Çevikel daha önce yayımladığı ve münhasıran Kıbrıs tarihi ve kültürüyle ilgili bazı makale ve bildirilerini içeren Kıbrısta Osmanlı Mirası (1570-1960) eserinden sonra, Şimdi de okurlarının karşısına yine Osmanlı Kıbrısıyla ilgili olmak üzere Kıbrıs: Akdenizde Bir Osmanlı Adası (1570-1878) eseriyle çıkmaktadır. Eser, özellikle konuyla ciddi anlamda ve yeni ilgilenmeye başlayanlar için bir Osmanlı idaresi altında birleşik Kıbrıs tarihine giriş niteliğindedir. Kitapta esas olarak Osmanlı dönemi ada tarihinin (1570-1878) temel konulan ve sorunları ana hatlarıyla ele alınırken eleştirel, bütüncül ve özgün bir yaklaşım sergilenmekte ve bir çerçeve ortaya konmaktadır. İlgili alanda bugüne kadar yapılan çalışmaları, çoğunlukla söz konusu çerçevenin içini doldurmaya, verilen örneklerin sayısını artırmaya ve konuları biraz daha renklendirmeye matuf atılan adımlar olarak değerlendirmek mümkündür. Bu çalışma ayrıca, günümüzde güncelliğini koruyan Kıbrıs Meselesi tartış malarında savunulan hedeflerden birisi olan Birleşik Kıbrıs olayının farklı bir şekilde Osmanlı yönetimi altında üç yüz yıldan uzun süren bir dönemde nasıl tecrübe edildiğini ve bunun şartlarını göstermesi açısından da dikkat çekicidir.
Dr. Nuri Çevikel daha önce yayımladığı ve münhasıran Kıbrıs tarihi ve kültürüyle ilgili bazı makale ve bildirilerini içeren Kıbrısta Osmanlı Mirası (1570-1960) eserinden sonra, Şimdi de okurlarının karşısına yine Osmanlı Kıbrısıyla ilgili olmak üzere Kıbrıs: Akdenizde Bir Osmanlı Adası (1570-1878) eseriyle çıkmaktadır. Eser, özellikle konuyla ciddi anlamda ve yeni ilgilenmeye başlayanlar için bir Osmanlı idaresi altında birleşik Kıbrıs tarihine giriş niteliğindedir. Kitapta esas olarak Osmanlı dönemi ada tarihinin (1570-1878) temel konulan ve sorunları ana hatlarıyla ele alınırken eleştirel, bütüncül ve özgün bir yaklaşım sergilenmekte ve bir çerçeve ortaya konmaktadır. İlgili alanda bugüne kadar yapılan çalışmaları, çoğunlukla söz konusu çerçevenin içini doldurmaya, verilen örneklerin sayısını artırmaya ve konuları biraz daha renklendirmeye matuf atılan adımlar olarak değerlendirmek mümkündür. Bu çalışma ayrıca, günümüzde güncelliğini koruyan Kıbrıs Meselesi tartış malarında savunulan hedeflerden birisi olan Birleşik Kıbrıs olayının farklı bir şekilde Osmanlı yönetimi altında üç yüz yıldan uzun süren bir dönemde nasıl tecrübe edildiğini ve bunun şartlarını göstermesi açısından da dikkat çekicidir.