Bir kişi, kimlikleriyle belirtilir, fakat o kişi kişiliğiyle yaşar, yaşayacaktır. Kimlikmerkezcilik yapmak ya da bir kimliği öne çıkarmak ya da kimliği ideolojileştirmek; bilime ve bilimsel ideolojiye ters düşen girişimlerdir. Çünkü özellikle bütünlük ve değişme ilkeleriyle bilimsel yöntem olma gerçeğine kavuşan yöntemler için bu tür girişimler, bilim dışı girişimlerdir. Bir kültür, bireylerin kişiliklerinde psikolojik/ruhsal/manevi bir temel oluşturacak kadar gerçeklik kazanmışsa, o kültür kültürel kimlik olarak bir özellik taşıyor demektir. İşte bu yüzden bir Türk kültürü varolduğu için bir Türk kişiliği vardır. Doğan Ergun bu eserinde günümüzde adeta bir moda kavram haline gelen kimlik konusunda kuramsal ve yöntem-bilimsel açılımların yanı sıra Türkiye özelinde ulusal kültür/ulusal kimlik/ulusal kişilik sorunsallarına yeni ve farklı bir bakış açısı getiriyor ve Türkiyede ulusallaşma sürecinin neresindeyiz? sorusuna cevap arıyor.
Bir kişi, kimlikleriyle belirtilir, fakat o kişi kişiliğiyle yaşar, yaşayacaktır. Kimlikmerkezcilik yapmak ya da bir kimliği öne çıkarmak ya da kimliği ideolojileştirmek; bilime ve bilimsel ideolojiye ters düşen girişimlerdir. Çünkü özellikle bütünlük ve değişme ilkeleriyle bilimsel yöntem olma gerçeğine kavuşan yöntemler için bu tür girişimler, bilim dışı girişimlerdir. Bir kültür, bireylerin kişiliklerinde psikolojik/ruhsal/manevi bir temel oluşturacak kadar gerçeklik kazanmışsa, o kültür kültürel kimlik olarak bir özellik taşıyor demektir. İşte bu yüzden bir Türk kültürü varolduğu için bir Türk kişiliği vardır. Doğan Ergun bu eserinde günümüzde adeta bir moda kavram haline gelen kimlik konusunda kuramsal ve yöntem-bilimsel açılımların yanı sıra Türkiye özelinde ulusal kültür/ulusal kimlik/ulusal kişilik sorunsallarına yeni ve farklı bir bakış açısı getiriyor ve Türkiyede ulusallaşma sürecinin neresindeyiz? sorusuna cevap arıyor.