Denningsin Zebanileri6 Ağustos 1945Shemya Adası, AlaskaŞeytan sol elinde bir bomba tutmuş, sağında çatalı, hin hin sırıtıyordu. Kaşlarıyla yarım ay biçimdeki gözleri o denli abartılmış olmasa daha korkutucu görünebilirdi. Bu çizgilerle cehennem hakanından beklenen o şeytanca ifade gitmiş, olsa olsa, miskin bir cine benzemişti. Ama yine de üstünde geleneksel kırmızı giysisi, kurallara uygun boynuzları ve uzun, çatallı kuyruğu yerili yerindeydi. Tuhaflığı, pençe gibi ayaklarının tırnaklarıyla kavradığı, üzerinde 24 K yazılı altın külçeydi.(Kıtabın Girişinden)
Denningsin Zebanileri6 Ağustos 1945Shemya Adası, AlaskaŞeytan sol elinde bir bomba tutmuş, sağında çatalı, hin hin sırıtıyordu. Kaşlarıyla yarım ay biçimdeki gözleri o denli abartılmış olmasa daha korkutucu görünebilirdi. Bu çizgilerle cehennem hakanından beklenen o şeytanca ifade gitmiş, olsa olsa, miskin bir cine benzemişti. Ama yine de üstünde geleneksel kırmızı giysisi, kurallara uygun boynuzları ve uzun, çatallı kuyruğu yerili yerindeydi. Tuhaflığı, pençe gibi ayaklarının tırnaklarıyla kavradığı, üzerinde 24 K yazılı altın külçeydi.(Kıtabın Girişinden)
Soluğumu tutarak okuduğum ender romanlardan biri. İçinde Japonya olmasından etkilenerek alıp, sonrasında bu yazarın diğer kitaplarını da okumalıyım diyerek bitirdim.
Japonya hakkında yazılmış olması tümüyle imkansız bir hikayesi var. O nedenle çok beğenmedim. Ama filmi cevrlise oldukça heyecanlı Amerikan tarzı bir macera filmi olurdu.