XVIII. yy.da Osmanlı Devletinin bütün müesseselerinde yaşanan çöküş, tekkelerde de başlamış, ehil olmayan kimseler kendilerini şeyh ilân etmişlerdir. Bursevî, bu tür şeyhlerin müteşeyyih, onlara tâbi olan müridlerin de merîd olduklarını belirtmiş ve buna şiddetle karşı çıkarak, kalemi ve kelâmı ile bu çöküntüyü durdurmaya çalışmıştır. Bursevî ve bablarda mürid, nefs ve mertebeleri, şerîat-tarîkat-hakîkat, zahir-batın, fakr, fenâ-bekâ, kabz-bast, marifet, yakîn, sekr-sahv, aşk-muhabbet, mücâhede-müşâhede-mükâşefe, zikr, vahdet-i vücûd gibi tasavvufî kavramları ele almaktadır.
XVIII. yy.da Osmanlı Devletinin bütün müesseselerinde yaşanan çöküş, tekkelerde de başlamış, ehil olmayan kimseler kendilerini şeyh ilân etmişlerdir. Bursevî, bu tür şeyhlerin müteşeyyih, onlara tâbi olan müridlerin de merîd olduklarını belirtmiş ve buna şiddetle karşı çıkarak, kalemi ve kelâmı ile bu çöküntüyü durdurmaya çalışmıştır. Bursevî ve bablarda mürid, nefs ve mertebeleri, şerîat-tarîkat-hakîkat, zahir-batın, fakr, fenâ-bekâ, kabz-bast, marifet, yakîn, sekr-sahv, aşk-muhabbet, mücâhede-müşâhede-mükâşefe, zikr, vahdet-i vücûd gibi tasavvufî kavramları ele almaktadır.