Kızılderililer Nasıl Yok Edildi?

Beyaz Adam gelince onu misafirperverce ve samimiyetle ağırladılar. Yiyeceklerinden bol bol ikram ettiler. Topraklarını açtılar. Hatta altınlarının da çounu karşılığından hiçbirşey beklemeksizin bu yeni misafirlerle paylaştılar. Fakat "Beyaz Adam"ın gözü doymuyordu. Ne kadar verirlerse hep daha fazlasını istiyordu. En sonunda canlarını da istedi. Verdiler..

Piskopos Bartolomé de Las Casas, bu kitapta anlattığı her şeyi bizzat yaşadı. O bir "beyaz"dı. Fakat bu vahşete duyarsız kalamayacak kadar da insandı.

Beyaz Adam gelince onu misafirperverce ve samimiyetle ağırladılar. Yiyeceklerinden bol bol ikram ettiler. Topraklarını açtılar. Hatta altınlarının da çounu karşılığından hiçbirşey beklemeksizin bu yeni misafirlerle paylaştılar. Fakat "Beyaz Adam"ın gözü doymuyordu. Ne kadar verirlerse hep daha fazlasını istiyordu. En sonunda canlarını da istedi. Verdiler..

Piskopos Bartolomé de Las Casas, bu kitapta anlattığı her şeyi bizzat yaşadı. O bir "beyaz"dı. Fakat bu vahşete duyarsız kalamayacak kadar da insandı.


Değerlendirmeler

değerlendirme
5 puan

http://moonlightcat13.blogspot.com/2016/11/kzlderililer-nasl-yok-edildi-bartolome.html

8 puan

Kitabın inceliği, yazarın; Castillia Kralı mı Prensi veya ikisine de bilgilendirme amaçlı yazdığı bir mektup olmasından kaynaklı. Yani adam, oturayım da bir kitap yazayım, dememiş.

Kitabın başından sonuna kadar İspanyolların kıta'da yaptığı katliamların -yazarın tabiri ile- 10'da biri kadarı gözler önüne sermiş. Papaz, bu katliamların önlenmesi için kralına yazıp çizmiş ama şimdiki duruma bakarsak Amerika kıtasının; hiç işe yaramadığı da aşikar. Aslında bir kitapta, bir papazın dahi katliamları destekleyip, acımasızlık yaptığını okumuştum yıllar evvel. Fakat kitabı hatırlamıyorum maalesef. Başka bir konu ile ilgili iken ek bilgi olarak yazılmıştı. Neyse.

İspanyolların yaptığı katliam çeşitlerini sıralamam gerekirse oldukça yaratıcı olduklarını söylemem gerekir. Yani böyle şeyler de ancak şeytanlaşmış insanlardan (zaten papaz da onları 'şeytan' olarak ifade ediyor bazı yerlerde.) beklenirdi. Kafa ancak böyle kötülüğe çalışsın.

1-El, burun ve kulak kesmek,
2-Yerlileri ızgarada kızartmak,
3-Yerlileri yakmak,
4-Tabanları yakarak, yavaş yavaş öldürmek,
5-Yere veya kazıklara çivilemek(sonra yakma gibi işlemlerden geçirmek.),
6-Onlar için özel tazı köpekler yetiştirmek ve üzerilerine salarak parçalatıp yedirmek. Hatta bunu bazı yerlerde av sporuna dönüştürenler bile var.
7- Köpeklerini besleyecek bir şey bulamayınca yerlilerin bebeklerini alıp, öldürmek, parçalamak ve köpeklerine yedirmek,
8- En ağır işlerde durmaksızın ve yemek su vermeksizin çalıştırıp toplu ölümlerine neden olmak,
9-Yürüyemeyecek kadar yorgun olduklarında (veyahut öldüklerinde) zincirleri çözme zahmetinde kurtulmak için kafalarını kesmek,
10-Köleleştirmek, satmak,
11-Putlarını(totemlerini) ellerinden alıp zorla geri satın aldırmak,
12-Ellerinde ne varsa çalıp çırpmak(zaten işkence şekillerinin hemen hemen hepsi de sırf altın vb. değerli hazinelerini versinler diye yapılıyor.),
13- Saman evlerine veya kendileri için yaptırdıkları tahta evlere vs. neyse sokup, topluca yakmak,
14- Aç susuz bırakarak, birbirlerinin ölülerini yedirip yamyamlık yaptırmak,
15-Elbette ki tecavüz! Olmaz ise olmaz!

Aklıma ilk gelenler bunlar. Tüm kitap boyunca bu katliam şekillerini anlatıyor ve sık sık da daha anlatmadığı çok şey olduğunu vurgulayıp; kalbiniz veya mideniz kaldırmaz diyor. Yerlilerin ilk başta gelen yabancılara karşı çok sıcak ve misafirperver davrandıklarını ve hemen hemen her şeylerini paylaştıklarını ama İspanyolların aç gözlülük edip hep fazlasını almak için adaları ve bölgeleri toplu katliam(soykırımlar) ile halksız bıraktıklarını söylüyor. Sırf 7-10 yıl içerisinde 4 milyondan fazla insanın katledildiğini söylüyor. Bazı katliamların sayısını bilemediği için en düşük sınırı söylüyor. Düşünün sonraki yıllarda katliama uğrayanları. Hep Yahudi Soykırımından bahsediliyor ama Amerikan yerlilerine yapılanlar, Yahudi ve Çingenelere yapılanlardan az değil hatta daha beter bile diyebiliriz. En azından onlar üç-dört yıl çekmişler ve ama bu adamların tüm nesli çekmiş... Eh Stalin(Türk-Kafkas Halkı Soykırımcısı) ve Hitler (Çingene ve Yahudi Soykırımcısı) gibi nice nesillerin hangi kültürün eseri olduğunu artık daha iyi biliyoruzdur. Adamların içlerinde var vahşet. Sonra size bize gelir barbar, vahşi der; soykırım yalanları atarlar! Haçlı seferlerinde bile bu Amerika'da yaptıklarını bize ve Araplara yaptı bunlar hatta ve hatta yamyamlık yapanlar bile var! Cesetlerimizi yediler! Bu yüzden güçsüz düşüp, topraklarımız işgal edilirse neler olacağı ortada! Neyse.

Gelelim olumsuz eleştirdiğim kısımlarına. Yazar, sık sık aynı şeyleri farklı şekillerde tekrarlayarak anlatımını sürdürmüş. Yani farklı bölgeler ve farklı şahısların yaptıklarını anlatmış ama hep de yukarıda sıraladığım şeyleri yazmış çizmiş ve tekrar edip durmuş. Yani bunu yapacağına bölgelerin vs. isimlerini yazıp ahan da bunları yaptı deyip bitirseymiş de olurmuş. Gereksiz bir uzatma söz konusu. Gerçi belki de bu şekilde yaparak kraliyet ailesini etkileyip, durdurması için harekete geçirmeye zorlamak istemiş olabilir. Bir de katliamın başındaki kişilerin isimlerini vermekten kaçınmış. Başının belaya girebileceğini mi düşündü ki? Bileydik isimlerini; belki bugün bildiğimiz kişilerdir de ne halt olduklarını öğrenirdik. Zaten Kolomb'un vs. biliyoruz. Zaten bu katliam bu adam tarafından başlatılmış. Kitabın ön sözlerinde de o dönemde kıtanın nüfusu 30-50 milyon arası tahmin edildiği belirtilmiş. En kötü tahminler 10 milyon deniyor. Papaz da neredeyse insan nüfusunun çoğunluğu bu kıtaya yerleşmiş diyor ve ilk zaman geldiğinde gördüğü o kalabalık yerini ıssızlığa bıraktı, diyerek katliamın boyutlarını dile getiriyor. Ne diyelim? Allah bunun bilinçli sorumlularına lanet etsin ve engellemek ve duyurmak için elinden geleni yapanların toprağı da bol olsun.

Bilgiler İspanyolların yaptıklarını anlatıyor zira karaya ayak basan ilk koloniciler bunlardı. Sonra Portekiz ve sonra da İngilizler(1600'lü yıllar sanırım.) Elbet bunların da yaptığı şeyler olsa gerek (kafa derisi yüzmek gibi) ama bunun için daha kapsamlı bir çalışma yapılmış kitap almam gerek. Okurken delirdim desem çok abartmış olamam herhalde? Zavallıların çektikleri acılar... Çok üzücü.

Kitabı tavsiye ederim.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 119 sayfa
2002 tarihinde, ŞULE KELEPİR tarafından yayınlandı


ISBN
9757796244
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: etnoloji

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

drydmsk zeyneptiryaki Murat G. zeynep_zen Sultanların Günlüğü
6 kişi

Okumak İsteyenler

esufukes edoyie cındi
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski