Koltuk

Bu, günümüzün acımasız gerçeklerinin bir araya getirdiği üç kaybedenin, üç ''seçilmemiş''in, birer kahramana dönüştüğü kült bir öykü. Büyülü olana inanışa, gözle görülenin ötesine, Tolkien’in efsanevi dünyasına Tom Robbinsvari bir yolculuk.

Kahramanlarımız üç ev arkadaşı. Bir yazılım devini hackleyip küçük de olsa bir şöhret kazanmış -ve işsiz kalmış asosyal yazılımcı Thom, hiçbir zaman yeterince akıllı ve hızlı olamamış küçük sahtekarlıkların adamı Erik ve rüyaları sıklıkla gerçek çıkıyor olmasa kesin deli tanısı konulacak, kafası darmaduman bir amatör kahin Tree.

Onları kahramana dönüştüren, okyanus aştıkları yolculukları boyunca adını koyamadıkları bir arayışa sürükleyen ise, paylaştıkları evde üzerinde pinekleyip durdukları kocaman, turuncu renkli bir koltuk. Bu, bir bakıma, onların olduğu kadar, koltuğun da yolculuğu. Koltuğun gitmek istediği bir yer var ve bu yolculuğu tamamlamadan kahramanlarımızı bırakmaya niyeti yok. Üstelik bir koltuk böylesine büyülü olduğu zaman, isteyeni de çok oluyor –buna silahlı adamlar da dahil.

Hayata katılmayanların, hayatın anlamını keşfettiği bu yolculukta Piri Reis’le karşılaşmaları çok mu şaşırtıcı?

''Onlarca insan hayatına sihirli bir dokunuşun peşinde, ama sadece Benjamin Parzybok bu sihiri koltukta aramayı akıl etmiş. KOLTUK bir kaybedenler destanı.'' Los Angeles Times

''Biraz Murakami, biraz Tom Tobbins ve biraz Don Kişot...'' Scott, Me and My Big Mouth

Bu, günümüzün acımasız gerçeklerinin bir araya getirdiği üç kaybedenin, üç ''seçilmemiş''in, birer kahramana dönüştüğü kült bir öykü. Büyülü olana inanışa, gözle görülenin ötesine, Tolkien’in efsanevi dünyasına Tom Robbinsvari bir yolculuk.

Kahramanlarımız üç ev arkadaşı. Bir yazılım devini hackleyip küçük de olsa bir şöhret kazanmış -ve işsiz kalmış asosyal yazılımcı Thom, hiçbir zaman yeterince akıllı ve hızlı olamamış küçük sahtekarlıkların adamı Erik ve rüyaları sıklıkla gerçek çıkıyor olmasa kesin deli tanısı konulacak, kafası darmaduman bir amatör kahin Tree.

Onları kahramana dönüştüren, okyanus aştıkları yolculukları boyunca adını koyamadıkları bir arayışa sürükleyen ise, paylaştıkları evde üzerinde pinekleyip durdukları kocaman, turuncu renkli bir koltuk. Bu, bir bakıma, onların olduğu kadar, koltuğun da yolculuğu. Koltuğun gitmek istediği bir yer var ve bu yolculuğu tamamlamadan kahramanlarımızı bırakmaya niyeti yok. Üstelik bir koltuk böylesine büyülü olduğu zaman, isteyeni de çok oluyor –buna silahlı adamlar da dahil.

Hayata katılmayanların, hayatın anlamını keşfettiği bu yolculukta Piri Reis’le karşılaşmaları çok mu şaşırtıcı?

''Onlarca insan hayatına sihirli bir dokunuşun peşinde, ama sadece Benjamin Parzybok bu sihiri koltukta aramayı akıl etmiş. KOLTUK bir kaybedenler destanı.'' Los Angeles Times

''Biraz Murakami, biraz Tom Tobbins ve biraz Don Kişot...'' Scott, Me and My Big Mouth


Değerlendirmeler

değerlendirme
8 puan

Son sayfalara doğru çeviri mükemmel (!)

9 puan

Biraz hayal, biraz gerçek, biraz fantastik. Her cümlesi, her kelimesi dolu dolu. Bir kaybedenler destanı, modern zamana bir yergi ve çılgın bir macera. Farklı ve güzel bir kitap. Böyle kitaplar her zaman yazılmıyor. Ben çok çok beğendim. Sadece sonu daha farklı olabilirdi.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 288 sayfa
2011 tarihinde, Domingo Yayınevi tarafından yayınlandı


ISBN
9786056180156
Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

sunthing entropia madhatterman mad hatter man eskiz
21 kişi

Okumak İsteyenler

meltem Kayla_Oz Gilderoy Chary anagram
16 kişi

Takas Verenler

ungoliant
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski