Komisar

Komisarın hikâyesi 1950lerin tatsız günlerinde başlar. Stalin Kremlindedir. KGB ile CIA müthiş bir savaştadır. Soğuk Savaş ısınmaktadır ve Dimitri Bir Numaralı Düşmana âşıktır. Amerikayı büyük ülke yapan her şeye hayrandır: Brooklyn Dodgers takımına da, üstü açık Cadillaclara da, Life, Time, Fortune dergilerine de, pembe flamingolara da.... Birinci sorunu, ABDye saldıran parlak bir Sovyet casusu olarak görevinin, ABDyi fethetme plânları yapmak olmasıdır. İkinci ve daha vahim sorunu, kendi kusuru olmaksızın, gitgide dünyanın en zengin kapitalistlerinden biri hâline gelmesidir.Dimitrinin ikileminin kökleri, savaş sonrasının karanlık, ölümcül Stalinist dönemine, babasının gizli poliste çalışırken, eve birkaç kaçak Life dergisi getirdiği günlere kadar gitmektedir. Babası siyasî rakiplerini acımasızca tasfiye ederken, Dimitri ile ağabeyi İşçi Cennetindeki evlerinde harıl harıl Life okumaktadır. Hangi fotoğrafa baksak, Bir Numaralı Düşman bizi biraz daha kendine çekiyor, kendi sırlarına, esrarengizliklerine, gücüne hayran bırakıyordu. Onun uçaklarıyla havalarda uçuyorduk, onun Buickleriyle yollarda yarışıyorduk... Birdenbire kendimizi Floridada, bir gece kulübünde buluyorduk; çevremizde Latin müziği yankılanıyor, kadife sandalyelerde sarışın kadınlar oturuyordu... Bizi asıl kendimizden geçiren de Bir Numaralı Düşmanın kadınlarıydı. Sutyen ilanları mahvediyordu bizi. Ağzımız açık, o yarı çıplak yaratıklara bakıp duruyorduk... İki beyaz koni bizi yasak zevklere davet ediyordu. Bizim kentimizde onlar gibileri hiç yoktu. Kadınların hepsi annem gibiydi. Biçimleri odun sobasına benziyordu.Rus Devriminin bu genç mahsulü, kapitalizmin cazibesine kendini işte böyle kaptırır. Derken, Dimitri, Kremlinin dikkatini çekiverir. New Yorkdaki SSCB Konsolosluğuna tayin edilir. Sonunda aşkına kavuşmakta ve hayatının macerasına başlamaktadır. Benzersiz keyifli dakikalar vadeden Komisar, kara mizahın ve zengin bir anlayışın doruğunda, aynı anda hem ürperten, hem heyecanlandıran, hem gülmekten kırp geçiren hem de derin derin düşündüren o nadir romanlardan biridir.

Komisarın hikâyesi 1950lerin tatsız günlerinde başlar. Stalin Kremlindedir. KGB ile CIA müthiş bir savaştadır. Soğuk Savaş ısınmaktadır ve Dimitri Bir Numaralı Düşmana âşıktır. Amerikayı büyük ülke yapan her şeye hayrandır: Brooklyn Dodgers takımına da, üstü açık Cadillaclara da, Life, Time, Fortune dergilerine de, pembe flamingolara da.... Birinci sorunu, ABDye saldıran parlak bir Sovyet casusu olarak görevinin, ABDyi fethetme plânları yapmak olmasıdır. İkinci ve daha vahim sorunu, kendi kusuru olmaksızın, gitgide dünyanın en zengin kapitalistlerinden biri hâline gelmesidir.Dimitrinin ikileminin kökleri, savaş sonrasının karanlık, ölümcül Stalinist dönemine, babasının gizli poliste çalışırken, eve birkaç kaçak Life dergisi getirdiği günlere kadar gitmektedir. Babası siyasî rakiplerini acımasızca tasfiye ederken, Dimitri ile ağabeyi İşçi Cennetindeki evlerinde harıl harıl Life okumaktadır. Hangi fotoğrafa baksak, Bir Numaralı Düşman bizi biraz daha kendine çekiyor, kendi sırlarına, esrarengizliklerine, gücüne hayran bırakıyordu. Onun uçaklarıyla havalarda uçuyorduk, onun Buickleriyle yollarda yarışıyorduk... Birdenbire kendimizi Floridada, bir gece kulübünde buluyorduk; çevremizde Latin müziği yankılanıyor, kadife sandalyelerde sarışın kadınlar oturuyordu... Bizi asıl kendimizden geçiren de Bir Numaralı Düşmanın kadınlarıydı. Sutyen ilanları mahvediyordu bizi. Ağzımız açık, o yarı çıplak yaratıklara bakıp duruyorduk... İki beyaz koni bizi yasak zevklere davet ediyordu. Bizim ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9189156387058

Etiketler: roman, dünya edebiyatı

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

yasminikay
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski