Kendi sorunlarını görmemek için gözlerine mil çeken Türkiyenin gelişmesinin önündeki en büyük yapısal engel köylülük ve tarımdır. Türkiye, inatla görmezden geldiği ve çözmemekte direndiği bu konuyu hayatın zorlaması sonucunda görmek zorunda kaldı... Köylülük sadece fakirlik değil, bir zihniyettir. Köylülerin çoğunlukta olduğu toplumlarda demokratik tepki gelişmez, birey ortaya çıkmaz. Böyle bir toplum; demokratik haklar peşinde olmaz, faili meçhuller peşinde koşmaz, Susurluka kafa kaldırmaz, derin darbelere ses çıkartmaz... Türkiye, bu sorunla yaşayamaz. Yapısal bir değişikliğe gitmeden ne bu sorun, ne de bu soruna bağlı olarak ortaya çıkan diğer sorunlar çözülebilir. Yeryüzüne ulaşmak istiyorsak, köylülük yakamızdan düşmeli... Artık böyle bir sorunun olduğunu biliyoruz. Şimdi sıra çözümleri bulma, onları uygulayacak cesareti göstermekte.
Kendi sorunlarını görmemek için gözlerine mil çeken Türkiyenin gelişmesinin önündeki en büyük yapısal engel köylülük ve tarımdır. Türkiye, inatla görmezden geldiği ve çözmemekte direndiği bu konuyu hayatın zorlaması sonucunda görmek zorunda kaldı... Köylülük sadece fakirlik değil, bir zihniyettir. Köylülerin çoğunlukta olduğu toplumlarda demokratik tepki gelişmez, birey ortaya çıkmaz. Böyle bir toplum; demokratik haklar peşinde olmaz, faili meçhuller peşinde koşmaz, Susurluka kafa kaldırmaz, derin darbelere ses çıkartmaz... Türkiye, bu sorunla yaşayamaz. Yapısal bir değişikliğe gitmeden ne bu sorun, ne de bu soruna bağlı olarak ortaya çıkan diğer sorunlar çözülebilir. Yeryüzüne ulaşmak istiyorsak, köylülük yakamızdan düşmeli... Artık böyle bir sorunun olduğunu biliyoruz. Şimdi sıra çözümleri bulma, onları uygulayacak cesareti göstermekte.
şimdi gündem değişmiş ama kitabın yazıldığı günlerdeki siyasi atmosferi ve köylü-devlet ilişkisi açısından fikir edinmek için okunabilir.