Binlerce yıl önce, olağanüstü varlıklardan oluşan bir ırk Dünya üstündeki yaşamın evrimleşmesini yönlendirip bugün bildiğimiz haliyle insanoğlunun yapısını belirlemişti. İnsanoğluna gökleri nasıl gözlemleyeceğini öğreten bu ırk, bize Kozmik Şifrelerini miras bıraktı.Ünlü yazar Zecharia Sitchin Dünya Tarihçesi dizisinin bu yeni kitabında, çok uzun bir zamandan beri inançsızlık ve yanlış anlamalar nedeniyle üstü örtülü kalmış tarihsel gerçekleri birer birer açığa çıkartıyor. Tanrıların şifreleri ve kehanetlerin yapısıyla ilgili bölümleri okurken, yıldızlardan gelen bu ırkın bizim türümüzü oluştururken kullandığı kozmik şifrenin ne olduğunu öğrenecek ve çok şaşıracaksınız.
Binlerce yıl önce, olağanüstü varlıklardan oluşan bir ırk Dünya üstündeki yaşamın evrimleşmesini yönlendirip bugün bildiğimiz haliyle insanoğlunun yapısını belirlemişti. İnsanoğluna gökleri nasıl gözlemleyeceğini öğreten bu ırk, bize Kozmik Şifrelerini miras bıraktı.Ünlü yazar Zecharia Sitchin Dünya Tarihçesi dizisinin bu yeni kitabında, çok uzun bir zamandan beri inançsızlık ve yanlış anlamalar nedeniyle üstü örtülü kalmış tarihsel gerçekleri birer birer açığa çıkartıyor. Tanrıların şifreleri ve kehanetlerin yapısıyla ilgili bölümleri okurken, yıldızlardan gelen bu ırkın bizim türümüzü oluştururken kullandığı kozmik şifrenin ne olduğunu öğrenecek ve çok şaşıracaksınız.
En zor anda Enki ortaya çıkıp Anunnaki liderlerine şaşırtıcı bir teklifte bulundu.:Gelin dedi bu işi yapabilecek bir ilkel işçi yaratalım!şaşıran tanrılar meclisi böyle yeni bir yara:
tığın nasıl oluşturulabileceğini sorduğunda Enki onlara söz konusu yaratığın ‘’zaten mevcut’’ olduğunu açıkladı.:Yer yüzünde evrimleşmiş ama Anunnakilerin evrimsel aşamasına henüz ulaşmamış bir insansı mevcuttu.Tüm yapmamız gereken dedi Enki onların üzerine tanrıların işsaretini basmak;yani Anunnakilere benzemeleri için genetik yapılarıyla oynamak.
Yapılan tartışma ve önerilen çözüm Kitab_ı Mukaddeste şu şekilde yankılanır :
Ve Elohim dedi:
‘’Suretimizde benzeyişimize göre
İnsan yapalım.’’
…Yorucu işlerden kurtulma ihtimalinin çekiciliğine kapılan tanrılar kabul ettiler…
…Bu başarılı genetik bileşimi kullanarak yavaş bir –bizim klonlama dediğimiz-kopyalar çıkartma süreci başladı.Anunnaki dişilerinin doğum tanrıçaları olarak hizmet vermesini gerektiren bu üreme sürecinde bu ilkel işçi 7 erkek 7 kadın olarak 2 takım halinde klonlandı.
…Klonlama yavaş bir süreçti ve yeni yaratık bir melez olduğu ve kendi başına üreyemediği için doğum tanrıçalarının hizmetini gerektirmekteydi.Böylece Enki bu süreci hızlandırmak için ikinci bir genetik mühendislik becerisi gerçekleştirdi ama bu kez kendi inisifiyatini kullanmıştı.Şimdilerde bizim X ve Y dediğimiz kromozomlarla oynayarak insan ırkının kendi başına üremesini sağladı.
…Enlil öfkeden kudurdu.’’Adem’i bizden biri gibi kıldın artık üreyebiliyor bir adım daha atacak olursa yaşam ağacının meyvesine de uzanacak’’
İşte insanoğlu kendi başının çaresine bakmak üzere Aden Bahçesi’nden böyle kovuldu ama azalıp yokolacağına üreyip çoğaldı.