Küçük Bir Rica

"Küçük Bir Rica, görünürde mükemmel orta sınıf bir ailenin çöküşünü anlatan, müthiş bir gerilim."
- Kimberly McCreight, New York Times çoksatanı Amelia’nın Sırları’nın yazarı.

Herkesin sırları vardır. Bu yüzden hiç kimseyi gerçekten tanıyamazsınız ya da kimseye güvenemezsiniz. Kendinize bile...

Her şey küçük bir ricayla başlar, bir annenin başka bir anneye göstereceği alelade bir nezaketle. Göz kamaştıran bir güzelliği olan Emily, arkadaşı Stephanie’yi arayarak, okuldan sonra oğlunu almasını rica ettiğinde, Stephanie bunu sevinerek kabul eder. Emily her kadını kıskandıracak bir hayata sahiptir: Mükemmel bir annedir, üstelik Manhattan’da, ünlü bir moda tasarımcısının yanında harika bir işi vardır. Connecticut’ta bir banliyö evinde, anaokuluna giden oğluyla yaşayan dul bir kadın olan Stephanie ise dış dünyayla bağ kurmak ve kabul görmek için her gün paylaşım yaptığı bloguna sığınır. Stephanie, Emily’yi yeni sırdaşı gibi görür ve Emily, kocası ve oğluna haber vermeden sırra kadem bastığında şoka girer. Stephanie korkunç bir şeyler olduğundan emindir. Kendini yas tutan aileden uzak tutamaz ve kısa sürede Emily’nin yakışıklı ama ketum kocasıyla yakınlaşmaya başlar. Ancak adamın, Emily’nin başına gelenler hakkında tamamen dürüst olmadığı duygusundan da kurtulamaz. Stephanie hayal mi görmektedir? "En iyi" arkadaşını ne kadar tanımaktadır? Bir süre sonra hiçbir şeyin –arkadaşlık, aşk ya da en sıradan bir rica– göründüğü kadar basit olmadığını anlayacaktır.

"Küçük Bir Rica, görünürde mükemmel orta sınıf bir ailenin çöküşünü anlatan, müthiş bir gerilim."
- Kimberly McCreight, New York Times çoksatanı Amelia’nın Sırları’nın yazarı.

Herkesin sırları vardır. Bu yüzden hiç kimseyi gerçekten tanıyamazsınız ya da kimseye güvenemezsiniz. Kendinize bile...

Her şey küçük bir ricayla başlar, bir annenin başka bir anneye göstereceği alelade bir nezaketle. Göz kamaştıran bir güzelliği olan Emily, arkadaşı Stephanie’yi arayarak, okuldan sonra oğlunu almasını rica ettiğinde, Stephanie bunu sevinerek kabul eder. Emily her kadını kıskandıracak bir hayata sahiptir: Mükemmel bir annedir, üstelik Manhattan’da, ünlü bir moda tasarımcısının yanında harika bir işi vardır. Connecticut’ta bir banliyö evinde, anaokuluna giden oğluyla yaşayan dul bir kadın olan Stephanie ise dış dünyayla bağ kurmak ve kabul görmek için her gün paylaşım yaptığı bloguna sığınır. Stephanie, Emily’yi yeni sırdaşı gibi görür ve Emily, kocası ve oğluna haber vermeden sırra kadem bastığında şoka girer. Stephanie korkunç bir şeyler olduğundan emindir. Kendini yas tutan aileden uzak tutamaz ve kısa sürede Emily’nin yakışıklı ama ketum kocasıyla yakınlaşmaya başlar. Ancak adamın, Emily’nin başına gelenler hakkında tamamen dürüst olmadığı duygusundan da kurtulamaz. Stephanie hayal mi görmektedir? "En iyi" arkadaşını ne kadar tanımaktadır? Bir süre sonra hiçbir şeyin –arkadaşlık, aşk ya da en sıradan bir rica– göründüğü kadar basit olmadığını anlayacaktır.