"Diyelim ki biri uzaklarda güzel ve görkemli bir kentin bulunduğunu işitmiştir ve ne kadar uzak olursa olsun oraya ulaşmak için güçlü bir istek duyuyor içinde. Sonunda herşeyi olduğu gibi bırakıyor, varını yoğunu saçıp dağıtıyor, bütün dostlarına veda edip yola düşüyor; gidiyor, gidiyor, günlerce, aylarca, dağ taş demeden yürüyüp gidiyor. Çıktığı yere dönemeyecek kadar uzak bir noktaya geldiğinde anlamaya başlıyor ki, uzaklardaki görkemli kent bir uydurmacadan, bir masaldan başka birşey değilmiş. Kent diye birşey yokmuş ortada ve hiç de olmamış..."
"Diyelim ki biri uzaklarda güzel ve görkemli bir kentin bulunduğunu işitmiştir ve ne kadar uzak olursa olsun oraya ulaşmak için güçlü bir istek duyuyor içinde. Sonunda herşeyi olduğu gibi bırakıyor, varını yoğunu saçıp dağıtıyor, bütün dostlarına veda edip yola düşüyor; gidiyor, gidiyor, günlerce, aylarca, dağ taş demeden yürüyüp gidiyor. Çıktığı yere dönemeyecek kadar uzak bir noktaya geldiğinde anlamaya başlıyor ki, uzaklardaki görkemli kent bir uydurmacadan, bir masaldan başka birşey değilmiş. Kent diye birşey yokmuş ortada ve hiç de olmamış..."
Ciltsiz, 263 sayfa
Afa Yayınları tarafından yayınlandı