Orta Doğuyu anlatan bir roman yazmak; sadece savaş ve çatışmaları değil, insanî ilişkileri, çelişkileri, sevgiyi, düşmanlığı ve aşkı kaleme almak kolay değildir. Karşılıklı düalıklar üzerinde yükselen insanî ilişkileri romanlaştırmak da öyle... Ancak, bölgeyi sadece siyasî boyutu ile değil insanî boyutuyla da çok iyi tanıyan, Filistin-İsrail çatışmasını yıllarca izleyen Ayşe Karabat bunu başarmış. Sadece gazeteci kimliği ile değil, kendine seçtiği yeni yolda, bir edebiyatçı ustalığıyla kullandığı kalemini, yine bir edebiyatçı duyarlılığı ve keskinliği ile yansıtmış romanına. Ayşe Karabat romanında, Orta Doğuda aşkların da savaşlar kadar sert ve tutkulu yaşandığını ve ikinci intifadanın gölgesindeki, bugüne kadar hiç bilmediğimiz duygusal intifadaları anlatıyor. Mete Çubukçu Filistin-İsrail konusu gündeme gelince Türkiye de akla birçok kişinin adı gelir. Ayşe Karabat ise bu isimlerden en farklı olanıdır. Hüsnü Mahalli Gazetelerin dış temsilcileri arasında, devlet yalakası olmayan, konsolosun ağzına bakmayan, fanatiklik yapmayan çok az sayıdaki gazeteciden biri. Ekşi Sözlük
Orta Doğuyu anlatan bir roman yazmak; sadece savaş ve çatışmaları değil, insanî ilişkileri, çelişkileri, sevgiyi, düşmanlığı ve aşkı kaleme almak kolay değildir. Karşılıklı düalıklar üzerinde yükselen insanî ilişkileri romanlaştırmak da öyle... Ancak, bölgeyi sadece siyasî boyutu ile değil insanî boyutuyla da çok iyi tanıyan, Filistin-İsrail çatışmasını yıllarca izleyen Ayşe Karabat bunu başarmış. Sadece gazeteci kimliği ile değil, kendine seçtiği yeni yolda, bir edebiyatçı ustalığıyla kullandığı kalemini, yine bir edebiyatçı duyarlılığı ve keskinliği ile yansıtmış romanına. Ayşe Karabat romanında, Orta Doğuda aşkların da savaşlar kadar sert ve tutkulu yaşandığını ve ikinci intifadanın gölgesindeki, bugüne kadar hiç bilmediğimiz duygusal intifadaları anlatıyor. Mete Çubukçu Filistin-İsrail konusu gündeme gelince Türkiye de akla birçok kişinin adı gelir. Ayşe Karabat ise bu isimlerden en farklı olanıdır. Hüsnü Mahalli Gazetelerin dış temsilcileri arasında, devlet yalakası olmayan, konsolosun ağzına bakmayan, fanatiklik yapmayan çok az sayıdaki gazeteciden biri. Ekşi Sözlük
Çocukluğumuzu zehir eden bir soru vardır: Büyüyünce ne olmak istiyorsun? Hayatım boyunca bu soruyla birçok kez karşılaştım, hoş hâlâ daha karşılaşmaya devam ediyorum. Ancak artık verebildiğim net bir yanıt var ve bu yanıtı vermeme sebep olan kitap; Kudüs'ün Gönüllü Sürgünleri...
Kudüs'te yaşam mücadelesi veren gazeteciler... Hepsi öyle ya da böyle Kudüs aşağı. Hayatlarında birçok dönüm noktası var. Karşılaştıkları ve karşılaşacakları birçok problem... Bir grup gazetecinin "Gönüllü Sürgünlükleri" ni okuyacaksınız bu kitapta. Benim için bir arayışın cevabı olan kitap, sizleri de belki bambaşka dünyalara ulaştırabilir.
Karton Cilt, 400 sayfa
2007 tarihinde, Carpediem Kitap tarafından yayınlandı