İslamın beyni kalbine nasıl döndürülebilir? İslamî ilimler, köhne halinden nasıl çıkarılıp şimdiki zamanın başına getirilebilir? Dinî inanç, şu anki geleneksel ve taşlaşmış kalıbından nasıl âzat edilebilir ve ona nasıl özbilinç, bilimsel aydınlık ve aklî mantık verilebilir? Bugün iki parçaya ayrılmış olup yarısı kalıtsal bilinçsiz gelenekler, öteki yarısı ise zamandan geri kalmış ilimler olan İslamın binası nasıl yenilenebilir ve onun toplumu, nasıl başı gövdesi bütünleşmiş, gövdesi canlı bir toplum haline getirilebilir? Çünkü bu toplum, bugün başı ve gövdesi birbirinden ayrılmış toplumdur; bir yanda kalıtsal dinin hareketiyle yanıp tutuşan gövde, bir yandaysa kendine yabancı, yabancının havasıyla dolu ve başka bir yere monte edilmiş baş. Sonuç olarak, ümmetine izzet, bağımsızlık, hayat, bilgi, iman, hareket, maneviyat, servet, buyruk, kılıç, kin, aşk, intikam, bağışlama, cihat, barış, taassup, hoşgörü, özgürlük, önderlik, gerçekçilik, idealizm, övünç, tevazu, isyan, tapınma, insanlık ve bilinç kazandıran o hayat verici, yaratıcı, devrimci, aydınlatıcı, kudret doğurucu, akıl parlatıcı ve medeniyet yaratıcı ruh, tarihin karanlık derinliklerinden ve eskinin kapıları kapalı köhne kalesinden nasıl çıkarılabilir? Bu zamanın içi boş bedenine ve bu sığınmasız ve hedefsiz, fakat saf vicdanına nasıl üflenebilir? Ölmüş ve mumyalanmış yarı İslamî toplumlar onun Mesihvari mucizesiyle nasıl diriltilip uyandırılabilir?! Ki bu ölüler, çakalların burunlarını gömdükleri ve kokuşmuşluğunda mikropların yüzlerce hastalık türettiği mumyalardır!
İslamın beyni kalbine nasıl döndürülebilir? İslamî ilimler, köhne halinden nasıl çıkarılıp şimdiki zamanın başına getirilebilir? Dinî inanç, şu anki geleneksel ve taşlaşmış kalıbından nasıl âzat edilebilir ve ona nasıl özbilinç, bilimsel aydınlık ve aklî mantık verilebilir? Bugün iki parçaya ayrılmış olup yarısı kalıtsal bilinçsiz gelenekler, öteki yarısı ise zamandan geri kalmış ilimler olan İslamın binası nasıl yenilenebilir ve onun toplumu, nasıl başı gövdesi bütünleşmiş, gövdesi canlı bir toplum haline getirilebilir? Çünkü bu toplum, bugün başı ve gövdesi birbirinden ayrılmış toplumdur; bir yanda kalıtsal dinin hareketiyle yanıp tutuşan gövde, bir yandaysa kendine yabancı, yabancının havasıyla dolu ve başka bir yere monte edilmiş baş. Sonuç olarak, ümmetine izzet, bağımsızlık, hayat, bilgi, iman, hareket, maneviyat, servet, buyruk, kılıç, kin, aşk, intikam, bağışlama, cihat, barış, taassup, hoşgörü, özgürlük, önderlik, gerçekçilik, idealizm, övünç, tevazu, isyan, tapınma, insanlık ve bilinç kazandıran o hayat verici, yaratıcı, devrimci, aydınlatıcı, kudret doğurucu, akıl parlatıcı ve medeniyet yaratıcı ruh, tarihin karanlık derinliklerinden ve eskinin kapıları kapalı köhne kalesinden nasıl çıkarılabilir? Bu zamanın içi boş bedenine ve bu sığınmasız ve hedefsiz, fakat saf vicdanına nasıl üflenebilir? Ölmüş ve mumyalanmış yarı İslamî toplumlar onun Mesihvari mucizesiyle nasıl diriltilip uyandırılabilir?! Ki bu ölüler, çakalların burunlarını gömdükleri ve kokuşmuşluğunda mik... tümünü göster