Tarihin ideolojik bir bilim olduğu gerçeği, artık neredeyse genel kabul görmüş bulunmaktadır. İnsanlar hangi inanca sahip iseler, tarihsel olayları o inancın bakış açısıyla yorumlarlar. Bu açıdan baktığımızda, günümüzde yaygın olan tarih yorumlarının genellikle Allahı tümüyle dışlayan ve onu fonksiyonsuz kılan bir anlayışla yazıldığını görürüz. Oysa Allahı yaratıcı ve hüküm koyucu olarak bilen insanların, böyle bir anlayışı kabul etmeleri düşünülemez. Aksine onlar, olmuş veya olabilecek hiçbir olayın Allahın iradesi dışında cereyan etmeyeceğini bilirler. Dolayısıyla insan topluluklarının macerası demek olan tarih de bu bakış açısının dışında değildir. İşte elinizdeki eser, Kuranın tarihi olaylara nasıl baktığını, tabiat olaylarına hâkim olan Sünnetullahın toplumsal olaylarda nasıl işlediğini, kişisel davranışlar, toplumsal olaylar arasındaki bağlantıları incelemektedir. Bu arada, Kuranın tarihsel olaylara bakışı ile çağdaş tarih yorumlarının ayrıntılı bir kıyaslamasını da yapmaktadır.
Tarihin ideolojik bir bilim olduğu gerçeği, artık neredeyse genel kabul görmüş bulunmaktadır. İnsanlar hangi inanca sahip iseler, tarihsel olayları o inancın bakış açısıyla yorumlarlar. Bu açıdan baktığımızda, günümüzde yaygın olan tarih yorumlarının genellikle Allahı tümüyle dışlayan ve onu fonksiyonsuz kılan bir anlayışla yazıldığını görürüz. Oysa Allahı yaratıcı ve hüküm koyucu olarak bilen insanların, böyle bir anlayışı kabul etmeleri düşünülemez. Aksine onlar, olmuş veya olabilecek hiçbir olayın Allahın iradesi dışında cereyan etmeyeceğini bilirler. Dolayısıyla insan topluluklarının macerası demek olan tarih de bu bakış açısının dışında değildir. İşte elinizdeki eser, Kuranın tarihi olaylara nasıl baktığını, tabiat olaylarına hâkim olan Sünnetullahın toplumsal olaylarda nasıl işlediğini, kişisel davranışlar, toplumsal olaylar arasındaki bağlantıları incelemektedir. Bu arada, Kuranın tarihsel olaylara bakışı ile çağdaş tarih yorumlarının ayrıntılı bir kıyaslamasını da yapmaktadır.