Kurana Göre Araştırmalar 1 - 3

İman İlimden sonra geldiği, İmanda yalanın olabileceği, İlimde yalanın olmayacağı bir gerçektir. İslamda sonraları ilme ve akla karşı iman öne alındığı için İslama bir sürü hurafeler, yanlış inançlar ve yanlış hükümler sokulmuştur.İslam dini, ilmi yapmaya sadece izin vermez, onu Allaha inanmaktan daha önemli bir farz kabul eder ve Allah inancını düşünmeye ve ilme dayandırır.Biz, Kurana gidelim diyoruz, onlar, hayır, Kurana gidemeyiz, onu anlayamayız, diyor. Oysa Kuran Onu çok kolaylaştırdık, anlayan yok mudur diyor. Biz, Yarabbi anlayan vardır, diyoruz, onlar hayır, anlayan yoktur diyor. Umarız, tarikatlar ve gelenekçi fıkıhçılar değil de Kurana gidenler kazanır. Bunlar kazanırsa Kuran kazanmış olacak ve böylece müslümanlar, din ve fikir hürriyetine kavuşacaklar.Bu geleneksel din anlayışına alternatif yeni bir din anlayışıyla onu düzeltmedikçe ve ona karşı çıkmadıkça müslümanların ilerlemesini mümkün görmeyen alimler seslerini duyurmaya çalışıyorlar.Dinciler de, dünyacılar da, manevi kesimde de, maddi kesimde de felsefeye ve dolayısıyla düşünceye düşman olunca, din de olmaz, özellikle İslam dini, dünyada da olmaz, hele demokrasi hiç olmaz. Filozofu olamayan millet medeniyet kurmayacağı gibi filozofu olmayan din de medeniyet dini olamaz.Felsefe düşünme sanatıdır. İslam düşünmeyi en büyük ibadet sayar. Başkasının sözünü söylemek, tekrarlamak, ilim sayılmadığı gibi felsefe hiç değildir. Felsefe sorgulama ile başlar.Dinin ne olduğu, ne olmadığı tarafsız Kurana göre ortaya konsun. Gene de Kuran insanları gericiliğe sevkediyorsa, o zaman Kuranla savaşmalarına sağlam destek elde etmiş olurlar. Hem gerçek dini öğrenmeye engel olacaksınız, ne kadar hurafeciler varsa, onların dini sömürmelerine izin verecek ve göz yumacaksınız, münafıklık yapacaksınız, sonra dinle hiç ilişiği olmayan şeyle asıl dine hücum edeceksiniz! İşte iki asırdır Türkiyenin sorunu budur.

İman İlimden sonra geldiği, İmanda yalanın olabileceği, İlimde yalanın olmayacağı bir gerçektir. İslamda sonraları ilme ve akla karşı iman öne alındığı için İslama bir sürü hurafeler, yanlış inançlar ve yanlış hükümler sokulmuştur.İslam dini, ilmi yapmaya sadece izin vermez, onu Allaha inanmaktan daha önemli bir farz kabul eder ve Allah inancını düşünmeye ve ilme dayandırır.Biz, Kurana gidelim diyoruz, onlar, hayır, Kurana gidemeyiz, onu anlayamayız, diyor. Oysa Kuran Onu çok kolaylaştırdık, anlayan yok mudur diyor. Biz, Yarabbi anlayan vardır, diyoruz, onlar hayır, anlayan yoktur diyor. Umarız, tarikatlar ve gelenekçi fıkıhçılar değil de Kurana gidenler kazanır. Bunlar kazanırsa Kuran kazanmış olacak ve böylece müslümanlar, din ve fikir hürriyetine kavuşacaklar.Bu geleneksel din anlayışına alternatif yeni bir din anlayışıyla onu düzeltmedikçe ve ona karşı çıkmadıkça müslümanların ilerlemesini mümkün görmeyen alimler seslerini duyurmaya çalışıyorlar.Dinciler de, dünyacılar da, manevi kesimde de, maddi kesimde de felsefeye ve dolayısıyla düşünceye düşman olunca, din de olmaz, özellikle İslam dini, dünyada da olmaz, hele demokrasi hiç olmaz. Filozofu olamayan millet medeniyet kurmayacağı gibi filozofu olmayan din de medeniyet dini olamaz.Felsefe düşünme sanatıdır. İslam düşünmeyi en büyük ibadet sayar. Başkasının sözünü söylemek, tekrarlamak, ilim sayılmadığı gibi felsefe hiç değildir. Felsefe sorgulama ile başlar.Dinin ne olduğu, ne olmadığı tarafsız Kurana göre ortaya konsun.... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9759569159

Etiketler: din

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski