Akıl hastanesinde ölen annesinden uzak geçen çocukluk döneminin ardından, yetişkinliğe ilk adım attığı günlerde babasından da koparak yalnız yaşamaya başlar Leventhal. Unutacak kadar kanıksadığı yalnızlığının içinde, ayrıcalıksız hayatının zorluğuna ve umutsuzluğuna rağmen insanlığından vazgeçmez, doğru bildiği fikirlerin ve ahlak anlayışının doğrultusunda bir hayat kurar. Leventhalin savunmasız bir şekilde içinde yoğrulmakta olduğu dünyası, ismini bile hatırlayamadığı, yıllar öncesinden çıkagelen evsiz bir adamla zoraki kurduğu ilişki yüzünden temelden sarsılacak; suçluluk, öfke ve yalnızlık içinde kıvranmasına neden olacaktır. 1976 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen Saul Bellow?un ikinci romanı Kurban, hayatın zorluğu içinde didinerek yükselmiş olan Leventhal?in, toplum içinde güvenli bir yer edindiğine inandıktan sonra kaçtığı soruları tekrar sorduran, gerçekliğine sıkı sıkıya inanarak basamaklarını çıktığı dünya algısını yerle bir eden bir insan ilişkisinin öyküsü. Sürekli kendimize bakıyorduk, biriktiriyorduk, topluyorduk, sağı solu kolluyorduk, aynı zamanda da ümitsizce koşuyorduk, sanki ağzımızdaki kaşikta yumurta taşıdığımız bir yarıştaymışız gibi. Bazen yumurtadan sıkılıyorduk, bıkıyorduk, böyle zamanlarda da bizim yerimize ağzında kaşıkla koşarken yumurtayı koruyan, onun için endişelenen, karanlığın gücü denilen şeytanla sözleşme yapıyorduk. ... Bütün bunların yumurtanın hatrına yapıldığını söyleyebilirsiniz. Öyleyse ölmek mahvolmak mıdır? Çürümek midir? Ve son hüküm yumurtalar ışığa tutularak mı verilir? Leventhal çenesini ve yanaklarını sıvazladı. Tam tersi de olabilirdi, yumurtayla kovalamaca oynanabilir, hatta yumurta tehdit bile edilebilirdi.(Kitaptan)
Akıl hastanesinde ölen annesinden uzak geçen çocukluk döneminin ardından, yetişkinliğe ilk adım attığı günlerde babasından da koparak yalnız yaşamaya başlar Leventhal. Unutacak kadar kanıksadığı yalnızlığının içinde, ayrıcalıksız hayatının zorluğuna ve umutsuzluğuna rağmen insanlığından vazgeçmez, doğru bildiği fikirlerin ve ahlak anlayışının doğrultusunda bir hayat kurar. Leventhalin savunmasız bir şekilde içinde yoğrulmakta olduğu dünyası, ismini bile hatırlayamadığı, yıllar öncesinden çıkagelen evsiz bir adamla zoraki kurduğu ilişki yüzünden temelden sarsılacak; suçluluk, öfke ve yalnızlık içinde kıvranmasına neden olacaktır. 1976 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen Saul Bellow?un ikinci romanı Kurban, hayatın zorluğu içinde didinerek yükselmiş olan Leventhal?in, toplum içinde güvenli bir yer edindiğine inandıktan sonra kaçtığı soruları tekrar sorduran, gerçekliğine sıkı sıkıya inanarak basamaklarını çıktığı dünya algısını yerle bir eden bir insan ilişkisinin öyküsü. Sürekli kendimize bakıyorduk, biriktiriyorduk, topluyorduk, sağı solu kolluyorduk, aynı zamanda da ümitsizce koşuyorduk, sanki ağzımızdaki kaşikta yumurta taşıdığımız bir yarıştaymışız gibi. Bazen yumurtadan sıkılıyorduk, bıkıyorduk, böyle zamanlarda da bizim yerimize ağzında kaşıkla koşarken yumurtayı koruyan, onun için endişelenen, karanlığın gücü denilen şeytanla sözleşme yapıyorduk. ... Bütün bunların yumurtanın hatrına yapıldığını söyleyebilirsiniz. Öyleyse ölmek mahvolmak mıdır? Çürümek midir? V... tümünü göster