Vaktiyle, yıllar önce Türk illerinde, Uygur ülkelerinde bir (Kutlu Dağ) varmış. Kutlu Dağ, bir kaya yığını imiş. Türkün mutluluğunu, beraberliğini başarısını sağlarmış. Kutlu Dağ sağlam, Kutlu Dağ sert, Kutlu Dağ kolay kolay yıkılmazmış.Onu yağmurlar, fırtınalar, kavurucu güneş bile eritip parçalayamazmış. Ama çok evvelleri Kutlu Dağa gelmeden önceleri, belki de on binlerce yıl evvel, insanlar, yalnızlık ve korku içinde yaşarlarmış. Yaşama sevinci ve arzusuyla birlikte geleceğe bir şeyler bırakma isteği de doğmuş insanların içinde. Sığınacak bir varlık, bir inanç aramış o insanlar yıllarca.Selçuklu tarih sahnesinden çekilirken, yeni Kutlu Dağı Söğütte bulan Kayı erleri ve bacıları bütün varlıklarıyla bir hedefe kilitlenmişlerdi: İli ve töreyi yaşatmak...Bu roman Devlet-i ebed müddet fikrini kuvvetlendiren bir yenilenmeyi, Osman Gazi öncülüğünde verilen mücadeleyi anlatıyor.
Vaktiyle, yıllar önce Türk illerinde, Uygur ülkelerinde bir (Kutlu Dağ) varmış. Kutlu Dağ, bir kaya yığını imiş. Türkün mutluluğunu, beraberliğini başarısını sağlarmış. Kutlu Dağ sağlam, Kutlu Dağ sert, Kutlu Dağ kolay kolay yıkılmazmış.Onu yağmurlar, fırtınalar, kavurucu güneş bile eritip parçalayamazmış. Ama çok evvelleri Kutlu Dağa gelmeden önceleri, belki de on binlerce yıl evvel, insanlar, yalnızlık ve korku içinde yaşarlarmış. Yaşama sevinci ve arzusuyla birlikte geleceğe bir şeyler bırakma isteği de doğmuş insanların içinde. Sığınacak bir varlık, bir inanç aramış o insanlar yıllarca.Selçuklu tarih sahnesinden çekilirken, yeni Kutlu Dağı Söğütte bulan Kayı erleri ve bacıları bütün varlıklarıyla bir hedefe kilitlenmişlerdi: İli ve töreyi yaşatmak...Bu roman Devlet-i ebed müddet fikrini kuvvetlendiren bir yenilenmeyi, Osman Gazi öncülüğünde verilen mücadeleyi anlatıyor.
432 sayfa