Isabelle ellerini yüzünden çektiğinde Etienne önünde dikiliyordu. Muzafferane bir tavırla kahkaha attıktan sonra aniden uzanıp Isabellein göğüslerini avuçladı ve karıştığı kalabalıkla beraber mavi nişe pislik savurmaya koyuldu.Bir daha böyle bir renk göremeyeceğim diye düşündü Isabelle....Ne siyahtı ne de beyaz; maviydi. Rüyam maviydi. Rüzgara kapılmış bir çarşaf gibi dalgalanıyor, yaklaşıp çekiliyordu. Üzerime çullanmaya başladı; taş değil de su gibiydi. Bir ses duyuyordum ilahi okuyan. İşittiğimi tekrarlıyordum; sözcükler gayri ihtiyari dökülüyordu dudaklarımdan. Başka bir ses feryat figan... Bu kez hıçkırığa boğulmuş, ağlıyordum. Nefesim sönünceye dek ağladım. Dört yanımdan kuşatıyordu mavi.İki kadın, birbiriyle şaşırtıcı benzerlikler gösteren iki yaşam ve yüzyıllar önce karanlığa gömülmüş, artık gün yüzüne çıkmak isteyen tüyler ürpertici bir aile sırrı..Ve Mavi...1500lü yılların Fransasında yaşamış olan İsabellein düşlerini süsleyen süsleyen mavi ondan beş asır sonra aynı topraklara yerleşen Ellanın kabusu olacaktır. Büyüsüne kapıldıkları bu renk acaba bu iki kadını nasıl bir bilinmezin içine sürükleyecektir?Chevalierin bu kez birbirlerinden yüzlerce yıl arayla yaşamış iki kadının, 16. yüzyıl ve günümüz Fransasının taşra hayatına dair ince betimlemeleriyle süsleyip bir ustalıkla birleştirdiği öyküleri sarsıcı sonuyla birlikte tıpkı kitabı baştan sona saran mavi gibi zihinlerinizde çelişkili hisler bırakacak: apansız bir haz ve yürek burkan bir hüzün...
Isabelle ellerini yüzünden çektiğinde Etienne önünde dikiliyordu. Muzafferane bir tavırla kahkaha attıktan sonra aniden uzanıp Isabellein göğüslerini avuçladı ve karıştığı kalabalıkla beraber mavi nişe pislik savurmaya koyuldu.Bir daha böyle bir renk göremeyeceğim diye düşündü Isabelle....Ne siyahtı ne de beyaz; maviydi. Rüyam maviydi. Rüzgara kapılmış bir çarşaf gibi dalgalanıyor, yaklaşıp çekiliyordu. Üzerime çullanmaya başladı; taş değil de su gibiydi. Bir ses duyuyordum ilahi okuyan. İşittiğimi tekrarlıyordum; sözcükler gayri ihtiyari dökülüyordu dudaklarımdan. Başka bir ses feryat figan... Bu kez hıçkırığa boğulmuş, ağlıyordum. Nefesim sönünceye dek ağladım. Dört yanımdan kuşatıyordu mavi.İki kadın, birbiriyle şaşırtıcı benzerlikler gösteren iki yaşam ve yüzyıllar önce karanlığa gömülmüş, artık gün yüzüne çıkmak isteyen tüyler ürpertici bir aile sırrı..Ve Mavi...1500lü yılların Fransasında yaşamış olan İsabellein düşlerini süsleyen süsleyen mavi ondan beş asır sonra aynı topraklara yerleşen Ellanın kabusu olacaktır. Büyüsüne kapıldıkları bu renk acaba bu iki kadını nasıl bir bilinmezin içine sürükleyecektir?Chevalierin bu kez birbirlerinden yüzlerce yıl arayla yaşamış iki kadının, 16. yüzyıl ve günümüz Fransasının taşra hayatına dair ince betimlemeleriyle süsleyip bir ustalıkla birleştirdiği öyküleri sarsıcı sonuyla birlikte tıpkı kitabı baştan sona saran mavi gibi zihinlerinizde çelişkili hisler bırakacak: apansız bir haz ve yürek burkan bir hüzün...