Ama yeryüzünde hiçbir erkeğin aşkı Leoni gibi hissedip, onun gibi ifade ettiğine inanmıyorum (diğer kadınlar da inanmıyor buna). Hem kötülükte hem iyilikte diğer erkeklerden üstün olduğundan, başka bir dilden konuşuyor, başka türlü bakıyordu, üstelik başka türlü bir kalbi vardı. Bir İtalyan kadının Leoninin elindeki bir buket çiçeğin bir başkasının elindekinden daha kokulu olduğunu söylediğini duymuştum ve bu durum her şey için geçerliydi.En basit nesnelere bile ışıltı katıyor, hiç de taze sayılmayacakları gençleştiriyordu. Çevresinde bir prestiji vardı. Bundan uzaklaşamıyordum, zaten istemiyordum da. Elde ettiğim bütün güçleri sevmeye koyuldum. Haftalardan beri ağzına almadığı bu sevgi sözleri zavallı kalbimi mutluluk ve umutla titretti. Şefkatinin uyanışının mantığını ve bilincini yerine getireceğini düşünerek sevindim.Yatağımın kenarına oturdum ve heyecanla onu bekledim. Onun için açtığım kollarıma atıldı ve beni öylesine tutkuyla sardı ki yatağa devrildim. Ama aynı anda Tanrı tarafından gönderilen ya da içgüdülerimin hassasiyetiyle uyanan bir güvensizlik duygusuyla elimi beni öpen adamın yüzünde gezdirdim. Leoni hastalandığından beri sakal ve bıyık bırakmıştı. Tertemiz ve pürüzsüz bir yüzle karşılaştım. Bir çığlık attım ve şiddetle ittim.Neyin var? dedi bana Leoninin sesi.Sakalını mı kestin? diye sordum.Gördüğün gibi kestim diye cevap verdi bana. Ama o sırada ses kulağıma konuşurken bir başka ağzın dudaklarımın üzerine kapandığını fark ettim. Öfkenin ve umutsuzluğun verdiği güçle sıyrıldım ve odanın öteki ucuna koşarak, aceleyle söndürmediğim, yalnızca üzerini örttüğüm lambayı aldım. Önce yatağın kenarına oturmuş, aptallaşmış ve allak bullak olmuş (sarhoş olduğunu sanıyorum) Lord Edwardsı ve şaşkın bir edayla bana doğru gelen Leoniyi gördüm.Dünya edebiyatının, kişiliği en renkli yazarlarından George Sandın romanı Leone Leoni de, yazarın diğer kitapları Indiana ve Hayatımın Hikâyesinden sonra Oğlak Klasikleri arasında.
Ama yeryüzünde hiçbir erkeğin aşkı Leoni gibi hissedip, onun gibi ifade ettiğine inanmıyorum (diğer kadınlar da inanmıyor buna). Hem kötülükte hem iyilikte diğer erkeklerden üstün olduğundan, başka bir dilden konuşuyor, başka türlü bakıyordu, üstelik başka türlü bir kalbi vardı. Bir İtalyan kadının Leoninin elindeki bir buket çiçeğin bir başkasının elindekinden daha kokulu olduğunu söylediğini duymuştum ve bu durum her şey için geçerliydi.En basit nesnelere bile ışıltı katıyor, hiç de taze sayılmayacakları gençleştiriyordu. Çevresinde bir prestiji vardı. Bundan uzaklaşamıyordum, zaten istemiyordum da. Elde ettiğim bütün güçleri sevmeye koyuldum. Haftalardan beri ağzına almadığı bu sevgi sözleri zavallı kalbimi mutluluk ve umutla titretti. Şefkatinin uyanışının mantığını ve bilincini yerine getireceğini düşünerek sevindim.Yatağımın kenarına oturdum ve heyecanla onu bekledim. Onun için açtığım kollarıma atıldı ve beni öylesine tutkuyla sardı ki yatağa devrildim. Ama aynı anda Tanrı tarafından gönderilen ya da içgüdülerimin hassasiyetiyle uyanan bir güvensizlik duygusuyla elimi beni öpen adamın yüzünde gezdirdim. Leoni hastalandığından beri sakal ve bıyık bırakmıştı. Tertemiz ve pürüzsüz bir yüzle karşılaştım. Bir çığlık attım ve şiddetle ittim.Neyin var? dedi bana Leoninin sesi.Sakalını mı kestin? diye sordum.Gördüğün gibi kestim diye cevap verdi bana. Ama o sırada ses kulağıma konuşurken bir başka ağzın dudaklarımın üzerine kapandığını fark ettim. Öfkenin ve umutsuzluğun verdi... tümünü göster
bir kadın gerçekleri göz ardı ederek aşkın peşinden ne kadar gidebilir, bunu gösteren ve kimi yerlerinde bu kadar da olmaz artık dedirten bir kitap.
Karton Cilt, 191 sayfa
2005 tarihinde, Oğlak tarafından yayınlandı