Rusça kaynaklardan yararlanılarak ve metinleri Rusçadan çevrilen bu kitap, seçme şiirlerinden, tamamlanmamış öykü bir öyküden, Rusçaya uyarladığı Aşık Garip masalı ve mektuplarından oluşuyor...Rus edebiyatında Puşkin ile birlikte devrimin önde gelen romantik şairlerden biridir. Devrim rüzgarlarının, Çarlık Rusyasını ve tüm Avrupayı savurduğu 19.yüzyılın ikinci çeyreğinde Rus edebiyatının kurucusu devrimci romantizmin öncüsü Puşkinin ölümünden hemen sonra Lermontovun hayatında bir dönüm noktası olur. Genç şair Puşkine adadığı Şairin Ölümü ile Rus edebiyatında yeni bir sayfa açar... Puşkine göre de Lermontov, Farklı bir dönemin o ağır, durgunluk döneminin şairidir. Şiiri de toplumun tarihsel gelişiminin tamamen yeni bir halkasını oluşturur. Profil şairin yaşamını kesitler ve eserlerinden seçmelerle okuyucuya sunuyor. TADIMLIKDizeleri doğrudan insan yüreğine sesleniyordu. İçsel duygularla, ülkülere duyulan özlemle, ateşli tutkularla, yaşamla, doğasal imgelerle iç içeydi. Belinskinin şiirin özü olarak nitelediği dizginlenemez coşku Lermontova çok erken yaşlarda egemen olmuştu. İblisi on beş yaşında yazmaya başlamış, üzerinde on yıl çalışmıştı. İsyancı duygularla dolu güçlü insan tipleri yaratmak Lermontovun öteden beri hayallerini süsleyen bir tutkuydu. Güçlü insan tiplemelerini birçok yapıtında kullanmıştır. Bunların arasında en yetkin olanları romantik ve fantastik imgelerin yoğun biçimde kullanıldığı İblis ve devrimci romantizmin en seçkin örneklerinden biri olarak kabul edilen Mtsıridir. Doğayı sanatçı gözüyle görüyor, bir müzisyen gibi dinliyordu. Şiirinde yaşama ilişkin ne varsa çınlıyor, ışıldıyor ve güzellikler pırıl pırıl parlıyordu. Doğayı canlı bir varlık olarak algılıyordu. Dağlar düşünüyor, aralarında tartışıyor, pınarlar gözyaşları döküyordu. Belinskinin Kafkasyaya görkemli bir saygı duruş olarak nitelediği 1841 tarihli Terekin Armağanları şiirinde, Terek Irmağının getirdiği armağanları bir türlü kabul etmeyen Hazar Denizi, son gelen armağana -ölmüş bir Kazak dilberine- hayır demeyecektir: Yaşlı deniz gücünün görkemindeDoğruldu kopan bir fırtına gibi,Büründü tutkunun nemineKoyu mavi gözleri...Neşeyle coştu kabardıVe aldı birden kucağınaKopup gelen dalgalarıBir sevda fısıltısıyla...Lermontovun yaratıcılığındaki temel eğilimleri ve psikolojik özü, yaşamın ve poezyanın içinde aldığı yeri, şiirlerinden yola çıkarak incelediğimizde, yaratıcılığını 1830 öncesi ve sonrası olmak üzere iki farklı döneme ayırmak mümkün.
Rusça kaynaklardan yararlanılarak ve metinleri Rusçadan çevrilen bu kitap, seçme şiirlerinden, tamamlanmamış öykü bir öyküden, Rusçaya uyarladığı Aşık Garip masalı ve mektuplarından oluşuyor...Rus edebiyatında Puşkin ile birlikte devrimin önde gelen romantik şairlerden biridir. Devrim rüzgarlarının, Çarlık Rusyasını ve tüm Avrupayı savurduğu 19.yüzyılın ikinci çeyreğinde Rus edebiyatının kurucusu devrimci romantizmin öncüsü Puşkinin ölümünden hemen sonra Lermontovun hayatında bir dönüm noktası olur. Genç şair Puşkine adadığı Şairin Ölümü ile Rus edebiyatında yeni bir sayfa açar... Puşkine göre de Lermontov, Farklı bir dönemin o ağır, durgunluk döneminin şairidir. Şiiri de toplumun tarihsel gelişiminin tamamen yeni bir halkasını oluşturur. Profil şairin yaşamını kesitler ve eserlerinden seçmelerle okuyucuya sunuyor. TADIMLIKDizeleri doğrudan insan yüreğine sesleniyordu. İçsel duygularla, ülkülere duyulan özlemle, ateşli tutkularla, yaşamla, doğasal imgelerle iç içeydi. Belinskinin şiirin özü olarak nitelediği dizginlenemez coşku Lermontova çok erken yaşlarda egemen olmuştu. İblisi on beş yaşında yazmaya başlamış, üzerinde on yıl çalışmıştı. İsyancı duygularla dolu güçlü insan tipleri yaratmak Lermontovun öteden beri hayallerini süsleyen bir tutkuydu. Güçlü insan tiplemelerini birçok yapıtında kullanmıştır. Bunların arasında en yetkin olanları romantik ve fantastik imgelerin yoğun biçimde kullanıldığı İblis ve devrimci romantizmin en seçkin örneklerinden biri olarak kabul e... tümünü göster