"JURASİK KÖPEKBALIĞI" - LOS ANGELES TIMES
"Tam isabet! Steve Alten’ın hayal gücü, muzip nüktedanlığı ve içinizi parçalayan macera düşkünlüğü burada tamamen kendini gösteriyor. Alten, elinden gelenin en iyisini yapmış." - ANDREW TALLACKSON
TARİHİN EN ÜRKÜTÜCÜ YIRTICISI...
ARTIK TARİH OLMAKTAN ÇIKTI!
Donanma denizaltı pilotu Jonas Taylor, yedi yıl önce, okyanusların en derin ve en az keşfedilmiş bölgesi olan Mariana Çukuru’nda düzenlenen çok gizli bir görevde yer almıştır. Deniz yüzeyinden on bir kilometre aşağıdayken, gezegenimizin en ürkütücü yırtıcısı, Büyük Beyaz köpekbalığının tarih öncesindeki atası, on sekiz metre boyundaki ve otuz ton ağırlığındaki Carcharodon Megalodon ile karşı karşıya kalmıştır. Denizaltıyı hemen yüzeye çıkaran Jonas, canını zor kurtarmıştır ancak kariyeriyle birlikte, araçta bulunan iki bilim insanının hayatı da sona ermiştir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, onun konuya ilişkin iddialarını “derinlik sapkınlığı” olarak nitelendirmiştir.
Artık bir paleobiyolog olan Jonas, tüm dünyayı bu yaratıkların hâlâ var olduğuna inandırmaya çalışmaktadır. Devasa hayvanların dondurucu suyun altında yer alan ve vadideki hidrotermal bacalardan fışkıran sularla ısıtılan ılık bölgede hapsolduklarını iddia etmektedir. Mariana Çukuru’na dönmek için bir fırsat ortaya çıkınca, on beş santim uzunluğunda beyaz bir dişle geri dönebilmek umuduyla, kendisine teklif edilen görevi kabul eder. İnsanoğlunun henüz keşfedilmemiş derinliklerdeki varlığı, köpekbalıklarından birinin yaşam bölgesini terk etmesine neden olur ve şimdi onu durdurabilecek tek kişi Jonas’tır.
"JURASİK KÖPEKBALIĞI" - LOS ANGELES TIMES
"Tam isabet! Steve Alten’ın hayal gücü, muzip nüktedanlığı ve içinizi parçalayan macera düşkünlüğü burada tamamen kendini gösteriyor. Alten, elinden gelenin en iyisini yapmış." - ANDREW TALLACKSON
TARİHİN EN ÜRKÜTÜCÜ YIRTICISI...
ARTIK TARİH OLMAKTAN ÇIKTI!
Donanma denizaltı pilotu Jonas Taylor, yedi yıl önce, okyanusların en derin ve en az keşfedilmiş bölgesi olan Mariana Çukuru’nda düzenlenen çok gizli bir görevde yer almıştır. Deniz yüzeyinden on bir kilometre aşağıdayken, gezegenimizin en ürkütücü yırtıcısı, Büyük Beyaz köpekbalığının tarih öncesindeki atası, on sekiz metre boyundaki ve otuz ton ağırlığındaki Carcharodon Megalodon ile karşı karşıya kalmıştır. Denizaltıyı hemen yüzeye çıkaran Jonas, canını zor kurtarmıştır ancak kariyeriyle birlikte, araçta bulunan iki bilim insanının hayatı da sona ermiştir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, onun konuya ilişkin iddialarını “derinlik sapkınlığı” olarak nitelendirmiştir.
Artık bir paleobiyolog olan Jonas, tüm dünyayı bu yaratıkların hâlâ var olduğuna inandırmaya çalışmaktadır. Devasa hayvanların dondurucu suyun altında yer alan ve vadideki hidrotermal bacalardan fışkıran sularla ısıtılan ılık bölgede hapsolduklarını iddia etmektedir. Mariana Çukuru’na dönmek için bir fırsat ortaya çıkınca, on beş santim uzunluğunda beyaz bir dişle geri dönebilmek umuduyla, kendisine teklif edilen görevi kabul eder. İnsanoğlunun henüz keşfedilmemiş derinliklerdeki varlığı, kö... tümünü göster
https://illekitap.blogspot.com/2019/12/steve-alten-meg-derinlerdeki-dehset-meg.html
Bildiğim bir şey varsa o da bu tür kurguların filmlerini izlemeyi daha çok sevdiğimdir. Kitap açıkçası düşündüğüm gibi çıkmadı, keşke beklentilerimi karşılayan ve daha da önemlisi filminden daha güzel bir kitap olsaydı.
Evet... evet... bu kitabın filmi var ve ben önce filmini izledim sonrasında kitabını aldım okudum. Hani biz kitapkurtları normalde kitapları filmlerden daha çok severiz ya bazen durum tam tersi oluyor ve filmler kitaplardan daha güzel olabiliyor. Bu kitap için tam olarak onu söyleyebilirim. Filmi kitaptan daha çok sevdim.
Kitabın detaylı konusuna değinmeyeceğim çünkü arka kapak yazısı yeterince açıklayıcı olduğunu düşünüyorum.
Kitabın sevdiğim kısmı bu tür canlıların anlatılıyor olması çünkü ben dinazorları ve o dönemlerden kalma canlıları izlemek kadar okumayı da severim. Bu yüzden de bu kitabı aldığımı söylemeliyim.
Ancak ne yazık ki beklediğimi bulamadım. Nefes kesen bir hareketlilik ve heyecan bekledim ama bu kitapta bunu bulamadım. Yarım bıraktığım kitaplar arasına girdi ne yazık ki. Çünkü okurken sıkıldım, ne zaman konuya girecek diye bekledim. Sonunda da pes edip bıraktım. Belki ilerleyen zamanlarda tekrar denerim okumayı bilemiyorum. Ancak şu anda denemeyi planlamıyorum açıkçası.
Eğer sizler de tarih öncesi canlıları konu alan kitapları seviyorsanız deneyin belki seversiniz ama ben sevemedim.
Okuyup okumama tercihi size bırakıyorum ama filmini mutlaka izleyin derim :D
Bu arada kitabın kapak tasarımına bayıldım, tam da kitabın kapağı olmuş :)
Ciltsiz, 1.Basım, 440 sayfa
1Ağustos2018 tarihinde, Panama Yayıncılık tarafından yayınlandı