Tek bir atoma yakından bakacak olursak, bizi ilk şaşırtan şey onun başlıca boş uzamdan oluştuğunu görmek olacaktır. Dönüp duran elektronlar, merkezde yer alan ve girdap gibi dönen enerjiden oluşmuş bir galaksinin ortasındaki ufacık bir nokta olan bir çekirdeğin çevresinde karmaşık ağlar örerler. Burada bile sadece yüzeyi kazımış oluyoruz; onunda ötesinde, kuralların gerçekten de garip olduğu ve madde katılığının anlamsızlaştığı ve maddenin dalgalar halinde geldiği dünyalar yer alır. Objektifimizi daha da derinliklerdekini saptayacak şekilde ayarlarsak, bizzat bu düğümlenmelerin de giderek daha uçup gidici hale gelen şeyciklerin kümelenmelerinden olduğunu farkederiz.
Tek bir atoma yakından bakacak olursak, bizi ilk şaşırtan şey onun başlıca boş uzamdan oluştuğunu görmek olacaktır. Dönüp duran elektronlar, merkezde yer alan ve girdap gibi dönen enerjiden oluşmuş bir galaksinin ortasındaki ufacık bir nokta olan bir çekirdeğin çevresinde karmaşık ağlar örerler. Burada bile sadece yüzeyi kazımış oluyoruz; onunda ötesinde, kuralların gerçekten de garip olduğu ve madde katılığının anlamsızlaştığı ve maddenin dalgalar halinde geldiği dünyalar yer alır. Objektifimizi daha da derinliklerdekini saptayacak şekilde ayarlarsak, bizzat bu düğümlenmelerin de giderek daha uçup gidici hale gelen şeyciklerin kümelenmelerinden olduğunu farkederiz.