Yüz binlerce yıl Anadolunun mağaralarında barınan atalarımız, bundan 10 bin yıl önce kurmaya başladıkları ilk köy, kasaba, kentlerle ve her biri diğerinden farklı yerleşimlerle kendilerinden sonra kurulanları etkilemişler, yerleşik kültürün ilk taşıyıcısı olmuşlardır.Mağaradan Kente, en eski zamanlardan başlayarak Tunç Çağlarının bitimine kadar olan dönemde Anadolu uygarlıklarına damgasını vuran yerleşim yerlerini, bunlar arasından geniş kapsamlı arkeolojik araştırma ve incelemeye konu olanları ele alıyor. Üzerinde yaşadığımız toprakların eşsiz tarihine ve arkeolojik zenginliklerine ilgi duyanların beğenisine hitap eden bu kitap, Yarımburgaz Mağarasından Çatalhüyüke, Karain Mağarasından Alacahöyüke kadar bugüne dek günışığına çıkarılmış yerleşimleri, kazılar sonucu ortaya çıkarılan kalıntıların renkli çizimleri yardımıyla, akıcı ve keyifli bir dille anlatıyor.
Yüz binlerce yıl Anadolunun mağaralarında barınan atalarımız, bundan 10 bin yıl önce kurmaya başladıkları ilk köy, kasaba, kentlerle ve her biri diğerinden farklı yerleşimlerle kendilerinden sonra kurulanları etkilemişler, yerleşik kültürün ilk taşıyıcısı olmuşlardır.Mağaradan Kente, en eski zamanlardan başlayarak Tunç Çağlarının bitimine kadar olan dönemde Anadolu uygarlıklarına damgasını vuran yerleşim yerlerini, bunlar arasından geniş kapsamlı arkeolojik araştırma ve incelemeye konu olanları ele alıyor. Üzerinde yaşadığımız toprakların eşsiz tarihine ve arkeolojik zenginliklerine ilgi duyanların beğenisine hitap eden bu kitap, Yarımburgaz Mağarasından Çatalhüyüke, Karain Mağarasından Alacahöyüke kadar bugüne dek günışığına çıkarılmış yerleşimleri, kazılar sonucu ortaya çıkarılan kalıntıların renkli çizimleri yardımıyla, akıcı ve keyifli bir dille anlatıyor.