"Çiçek açtığında kelebek gelir, kelebek geldiğinde çiçek açar."
Senin görevin yürümek! Hareketsiz bir beden kendini sınırlar, hareket eden bir beden genişler, her şeyin bir parçası haline gelir ama hafif yürümeyi bilmek gerek, ağır yükler olmadan. Yürümek bizi enerjiyle doldurur ve bizi şeylerin sırlarını görebileceğimiz bir hale dönüştürür. Yürümek bizi yükselen ve gerçekte dünyanın ne olduğuna bakan kelebeklere dönüştürür.
Yaşamın ne olduğuna. Bedenimizin ne olduğuna. Bu bilincin ebediyetidir.
Her şeyin idrakidir. İçimizdeki tanrıdır. Ama sen eğer istersen olduğun yerde oturmayı seçebilirsin ve taşa dönüşebilirsin...
"Çiçek açtığında kelebek gelir, kelebek geldiğinde çiçek açar."
Senin görevin yürümek! Hareketsiz bir beden kendini sınırlar, hareket eden bir beden genişler, her şeyin bir parçası haline gelir ama hafif yürümeyi bilmek gerek, ağır yükler olmadan. Yürümek bizi enerjiyle doldurur ve bizi şeylerin sırlarını görebileceğimiz bir hale dönüştürür. Yürümek bizi yükselen ve gerçekte dünyanın ne olduğuna bakan kelebeklere dönüştürür.
Yaşamın ne olduğuna. Bedenimizin ne olduğuna. Bu bilincin ebediyetidir.
Her şeyin idrakidir. İçimizdeki tanrıdır. Ama sen eğer istersen olduğun yerde oturmayı seçebilirsin ve taşa dönüşebilirsin...
Karton Cilt, 192 sayfa
6Ağustos2011 tarihinde, Avrupa Yakası Yayınları tarafından yayınlandı