Odasında ölmeyi bekleyen yaşlı bir adam ve zihnin gözeneklerinde gezineduran kaygan bir monolog. Beckett’ten roman ile dramanın arakesitinde duran, ya da duramayan, baş döndürücü bir deney.
1969 NOBET EDEBİYAT ÖDÜLÜ
Odasında ölmeyi bekleyen yaşlı bir adam ve zihnin gözeneklerinde gezineduran kaygan bir monolog. Beckett’ten roman ile dramanın arakesitinde duran, ya da duramayan, baş döndürücü bir deney.
1969 NOBET EDEBİYAT ÖDÜLÜ
Aslinda diger iki kitapla beraber bir üçleme. Ama ben bu kitaptan basladim ve acikca söylemek gerekirse hayli zor ;okunurken ilerlemekte sikinti yaşatacak bir kitap. Oyle kendini hemen ele veren bir eser degil.
Kötürüm olan,yaşamının son demlerini sürdürmekte olan bir adamin bedenen göçeceği dünyaya kendince anlattigi hikayelerle tutunma, var olma amaci güden çabasını ortaya koyan bir eser. Kendince yarattığı monologlardan,hikayelerden oluşmuş kitap. 👈
Uclemenin diger kitaplarini da okumak farz. Lakin kesinlikle ağır bir eser tipki Samuel Beckett gibi. Adini fazlasiyla duyduğum ama okumaya yeni baslamis oldugum bu yetkinlikteki bir yazardan tabiki basit bir anlatim, basit bir yaklasim beklemedim ama bu kadar da beklemiyordum. Varoluscu yaklasimin etkilerini gördüm.
Okumadan önce sıkı bir kitapla karsi karsiya oldugunuzu bilin. ⚠️ Verdiğim puanlamanin pek bir ehemmiyeti yok sanirim.
168 sayfa
1Şubat2018 tarihinde, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayınlandı