Düşünen insanlık için en büyük gayelerden biri, hakikate ulaşmaktır. Fakat bunun için insana rehber olabilecek bir alet, bir vasıta var mıdır?Bu vasıta mantık olabilir mi?İşte tarihi hüvviyete sahip münakaşa, bu soru ile başlamıştır. Eğer mantık insanı hatadan koruyan ve hakikate ulaşabilecek olan bir vasıta, bir alet ise bu, her şeyden önce öğrenilmesi gereken bir ilim olmalıdır. Tabiatta ortaya çıkan olayların bağlı oldukları kanun ve prensipleri bulup çıkarmak, pozitif ilimlerin vazifesi olduğu gibi, fikirler arasındaki münasebetleri tayin eden kanun ve prensipleri tesbit edip çıkarmak da mantığın görevidir. Öyle ise mantıka düşünceleri ve onlar arasındaki münasebet ve nizamı tayin ve tesbit eden, kanun ve prensipleri inceleyen bir disiplindir. diyebiliriz.
Düşünen insanlık için en büyük gayelerden biri, hakikate ulaşmaktır. Fakat bunun için insana rehber olabilecek bir alet, bir vasıta var mıdır?Bu vasıta mantık olabilir mi?İşte tarihi hüvviyete sahip münakaşa, bu soru ile başlamıştır. Eğer mantık insanı hatadan koruyan ve hakikate ulaşabilecek olan bir vasıta, bir alet ise bu, her şeyden önce öğrenilmesi gereken bir ilim olmalıdır. Tabiatta ortaya çıkan olayların bağlı oldukları kanun ve prensipleri bulup çıkarmak, pozitif ilimlerin vazifesi olduğu gibi, fikirler arasındaki münasebetleri tayin eden kanun ve prensipleri tesbit edip çıkarmak da mantığın görevidir. Öyle ise mantıka düşünceleri ve onlar arasındaki münasebet ve nizamı tayin ve tesbit eden, kanun ve prensipleri inceleyen bir disiplindir. diyebiliriz.