Allahın hükmünü bilmeyen kimse, Allaha tam anlamıyla kul olamaz, Allaha tam ibadet edemez. Hiç kuşkusuz Allah, câhil bir kimseyi kendisine velî ittihaz etmez. İşte bütün bunlar, Marifetin babları ve fasıllarıdır. İnsan bu bilgileri tam anlamıyla öğrenip kendine mal edebilirse, o zaman Ârif olarak isimlendirilir. Ârifin Allahla daimi bir ünsiyeti vardır. Kalbi Hak Tealâ için bir aynadır. Halim selimdir. Dünya ve ahiretten uzak durur. Dehşet ve hayret sahibidir. İşlerini, amellerini Allahtan alır ve onları almak için Allaha baş vurur. Belki karnı açtır, bedeni çıplaktır, fakat hiçbir şeye teessüf etmez, çünkü gözü Allahtan başkasını görmez.
Allahın hükmünü bilmeyen kimse, Allaha tam anlamıyla kul olamaz, Allaha tam ibadet edemez. Hiç kuşkusuz Allah, câhil bir kimseyi kendisine velî ittihaz etmez. İşte bütün bunlar, Marifetin babları ve fasıllarıdır. İnsan bu bilgileri tam anlamıyla öğrenip kendine mal edebilirse, o zaman Ârif olarak isimlendirilir. Ârifin Allahla daimi bir ünsiyeti vardır. Kalbi Hak Tealâ için bir aynadır. Halim selimdir. Dünya ve ahiretten uzak durur. Dehşet ve hayret sahibidir. İşlerini, amellerini Allahtan alır ve onları almak için Allaha baş vurur. Belki karnı açtır, bedeni çıplaktır, fakat hiçbir şeye teessüf etmez, çünkü gözü Allahtan başkasını görmez.