ALDIĞI ÖDÜLLER: 1979 Booker Ödülü Mavi Çiçek, on sekizinci yüzyılın sonunda, Leipzig ile Berlin arasındaki taşra ve üniversite kentlerinde geçen ve sonradan döneminin en büyük romantik şair ve düşünürlerinden olan Novalise dönüşecek genç Fritz von Hardenbergin öyküsü. Tutkulu ve idealist Fritz, Yüreğimin ta kendisi ve gerçek felsefem dediği, bütün özlemlerinin ete kemiğe bürünmüş hali olan, on iki yaşındaki Sophie von Kühn ile nişanlanınca, ailesini ve dostlarını şaşırtan, rahatsız eden, ancak kendisini umulmadık bir mutluluğa kavuşturan bir ilişkiyi başlatmış olur. Kurgusal bir biyografi olan ve gerçek belgelere, mektuplara, güncelere dayanarak yazılan Mavi Çiçe, aşkın ve dehanın mantıksızlığına tatlı ve soyut bir alaycılıkla dokunuyor. Penelope Fitzgeraldın bütün yapıtlarında görülen incelikli, duyarlı, abartısız anlatım bu kitapta olgunlaşmış olarak çıkıyor ortaya. İngilterede 1997 yılı Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülünü almış olan bu kitapta yazar, bütün fazlalıklardan arındırılmış, ustaca yoğunlaştırılmış bir dille insana sonsuz bağışlayıcılığın, engin hoşgörünün ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Dünya romantikleşmek zorunda. Onun özgün anlamına yeniden varabilmemizin tek yolu bu. Novalisin en başta gelen düşüncelerinden olan bu ifade, ancak gerçek sanat eserlerinin başarabileceği bir yetkinlikle işleniyor Mavi Çiçekte.
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1979 Booker Ödülü Mavi Çiçek, on sekizinci yüzyılın sonunda, Leipzig ile Berlin arasındaki taşra ve üniversite kentlerinde geçen ve sonradan döneminin en büyük romantik şair ve düşünürlerinden olan Novalise dönüşecek genç Fritz von Hardenbergin öyküsü. Tutkulu ve idealist Fritz, Yüreğimin ta kendisi ve gerçek felsefem dediği, bütün özlemlerinin ete kemiğe bürünmüş hali olan, on iki yaşındaki Sophie von Kühn ile nişanlanınca, ailesini ve dostlarını şaşırtan, rahatsız eden, ancak kendisini umulmadık bir mutluluğa kavuşturan bir ilişkiyi başlatmış olur. Kurgusal bir biyografi olan ve gerçek belgelere, mektuplara, güncelere dayanarak yazılan Mavi Çiçe, aşkın ve dehanın mantıksızlığına tatlı ve soyut bir alaycılıkla dokunuyor. Penelope Fitzgeraldın bütün yapıtlarında görülen incelikli, duyarlı, abartısız anlatım bu kitapta olgunlaşmış olarak çıkıyor ortaya. İngilterede 1997 yılı Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülünü almış olan bu kitapta yazar, bütün fazlalıklardan arındırılmış, ustaca yoğunlaştırılmış bir dille insana sonsuz bağışlayıcılığın, engin hoşgörünün ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Dünya romantikleşmek zorunda. Onun özgün anlamına yeniden varabilmemizin tek yolu bu. Novalisin en başta gelen düşüncelerinden olan bu ifade, ancak gerçek sanat eserlerinin başarabileceği bir yetkinlikle işleniyor Mavi Çiçekte.