Medyatik Parodigma

Maddi zenginleşme ile düşünsel yoksullaşma arasında var olduğu söylenen doğru orantı, belki de tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar, içinde yaşadığımız şöğul medyalar döneminde doğrulanmış bulunuyor bugün. Camusnün dediği gibi, artık bu yeni medyatik çağda herkes; varlık fazlalığı başlar başlamaz yok olan özgürlüğün cimrisi. Dolayısıyla artık ideal anlamda duyarlı bir toplum düşünürü ya da entelektüel bir yönelişi göze almanın o son derece dokunaklı ve buruk hali üzerine de yeni birtakım şeyler söylemek gerekiyor.Kendi duruşunda toplumun en derin vicdan azabını somutlaştıran bu kadar çok şey söyleyen biri olduğu halde, niçin aynı zamanda toplumca bu kadar az talep edilip bu kadar az okunup bu kadar az karşılaşılmak istenen biri oluşu izerine... Hele de bu saygın figür şimdilerde kendilik imgesini ekranın soğuk bilişsel duvarları arasına gömmeyi peşinen kabullenmişse.. İşte Medyatik Parodigma, tam da günümüz sanal gerçeklik ortamında çaresizce yanıtı aranan birçok can alıcı soru yanında, özellikle kamu entelektüelinin üstlendiği siyasal kültürel sermaye ile birlikte tüm dürüstlüğüyle nesye o olduğuna dair bir itirafı biçimlendirmeye pek de yanaşmadığı bir sırada, medyatik , etik , politik bir özne olarak analizine odaklanan yazılardan oluşuyor. Gerek yazarının kendi düşünsel benini reklexif bir yönelimle bir sorgulama alanı ve nesnesi haline dönüştürmesiyle; gerekse tarihsel olarak geleceğe duyulan umuttaki enerjinin kılığına bürnmüş genel bir medyatik retoriğin ironik ve kara mizah yüklü anlatımıyla...

Maddi zenginleşme ile düşünsel yoksullaşma arasında var olduğu söylenen doğru orantı, belki de tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar, içinde yaşadığımız şöğul medyalar döneminde doğrulanmış bulunuyor bugün. Camusnün dediği gibi, artık bu yeni medyatik çağda herkes; varlık fazlalığı başlar başlamaz yok olan özgürlüğün cimrisi. Dolayısıyla artık ideal anlamda duyarlı bir toplum düşünürü ya da entelektüel bir yönelişi göze almanın o son derece dokunaklı ve buruk hali üzerine de yeni birtakım şeyler söylemek gerekiyor.Kendi duruşunda toplumun en derin vicdan azabını somutlaştıran bu kadar çok şey söyleyen biri olduğu halde, niçin aynı zamanda toplumca bu kadar az talep edilip bu kadar az okunup bu kadar az karşılaşılmak istenen biri oluşu izerine... Hele de bu saygın figür şimdilerde kendilik imgesini ekranın soğuk bilişsel duvarları arasına gömmeyi peşinen kabullenmişse.. İşte Medyatik Parodigma, tam da günümüz sanal gerçeklik ortamında çaresizce yanıtı aranan birçok can alıcı soru yanında, özellikle kamu entelektüelinin üstlendiği siyasal kültürel sermaye ile birlikte tüm dürüstlüğüyle nesye o olduğuna dair bir itirafı biçimlendirmeye pek de yanaşmadığı bir sırada, medyatik , etik , politik bir özne olarak analizine odaklanan yazılardan oluşuyor. Gerek yazarının kendi düşünsel benini reklexif bir yönelimle bir sorgulama alanı ve nesnesi haline dönüştürmesiyle; gerekse tarihsel olarak geleceğe duyulan umuttaki enerjinin kılığına bürnmüş genel bir medyatik retoriğin ironik ve k... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9944992003

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski