Tam otuz iki yıl bir devlet dairesinde çalışmış, sessiz, sabırlı, uysal, razı, düzenli, dürüst, geçimli, ufacık-tefecik bir memur. Sokakta duvar diplerinden yürür, usulca basar yere, ürkek ve yorgun gülümser çevresine. Evinde de eşine ve çocuklarına hiç mi hiç farklı değildir. O, yurduna, ulusuna, üstlerine ve ailesine hep vermek için dünyaya salınmış saf bir mini peygamber midir acaba? Eh, yüreğinden ve kesesinden vere vere de Adembabalara dönmüştür memuroğlumemurcuk.Ancak hayatı boyunca unuttuğu en önemli şey ta kendisidir.Ve bir gün bir yolculukta, pek keyifli, tombul, görmüş geçirmiş hoş bir orospuyla karşılaşınca...-Tuncer Cücenoğlu-
Tam otuz iki yıl bir devlet dairesinde çalışmış, sessiz, sabırlı, uysal, razı, düzenli, dürüst, geçimli, ufacık-tefecik bir memur. Sokakta duvar diplerinden yürür, usulca basar yere, ürkek ve yorgun gülümser çevresine. Evinde de eşine ve çocuklarına hiç mi hiç farklı değildir. O, yurduna, ulusuna, üstlerine ve ailesine hep vermek için dünyaya salınmış saf bir mini peygamber midir acaba? Eh, yüreğinden ve kesesinden vere vere de Adembabalara dönmüştür memuroğlumemurcuk.Ancak hayatı boyunca unuttuğu en önemli şey ta kendisidir.Ve bir gün bir yolculukta, pek keyifli, tombul, görmüş geçirmiş hoş bir orospuyla karşılaşınca...-Tuncer Cücenoğlu-