"Önceleri bilmiyordum, ama soytarının bana çekici gelmesinin tek nedeni dünyadan kahkahalarla ayrılmasıymış. Galiba Balzac bir yerde, 'Öldüren bir ışık vardır,' demişti. Ben kahramanım Auguste'ün bir ışık gibi sönmesini istiyordum, ama ölerek değil! Onun ölümünün yol gösteren bir ışık olmasını istiyordum. Bir son olarak değil, bir başlangıç olarak görüyordum bu ölümü. Gerçeklere ve yaşantılara dayanarak yazdığım bütün öbür öykülerimden daha doğru bir öykü bu. Öteki kişilerim gerçek, hayatımdan alınma gerçek kişilerdi. Auguste gökten düştüğü için onlara hiç benzemiyor. Ama bizi kuşatan, saran bu gök, gerçek değil de nedir?"
"Önceleri bilmiyordum, ama soytarının bana çekici gelmesinin tek nedeni dünyadan kahkahalarla ayrılmasıymış. Galiba Balzac bir yerde, 'Öldüren bir ışık vardır,' demişti. Ben kahramanım Auguste'ün bir ışık gibi sönmesini istiyordum, ama ölerek değil! Onun ölümünün yol gösteren bir ışık olmasını istiyordum. Bir son olarak değil, bir başlangıç olarak görüyordum bu ölümü. Gerçeklere ve yaşantılara dayanarak yazdığım bütün öbür öykülerimden daha doğru bir öykü bu. Öteki kişilerim gerçek, hayatımdan alınma gerçek kişilerdi. Auguste gökten düştüğü için onlara hiç benzemiyor. Ama bizi kuşatan, saran bu gök, gerçek değil de nedir?"
Ciltsiz, 48 sayfa
1967 tarihinde, De Yayınevi tarafından yayınlandı