Bazı zaman ayaklar bir çimene gömülür, bazı zaman da kum yığınına batar. Uzakta birer hayal gibi görünen ağaçlar, kırsalın değişmez bekçileri gibi görünürler. Gecikmiş bir yolcunun yorgunluğunu gidermek için attığı coşkun çığlık, garip ama hüzünlü ezgilerle birleşerek çevreye yayılır. Ara sıra duyulan çan sesleri, kulaklarda korkunç çınlamalar yaratır. Ta denizin ortalarında, hemen sönecek gibi gelen bir ışık, yaşam mücadelesinin acılarını anlatır. Bunların hepsi, ruhta duygulanım, düşüncede hızlı bir akış yaratarak gece hayatının ıssızlığını, ürkünçlüğünü doğal bir biçimde göz önünde canlandırır.
Bazı zaman ayaklar bir çimene gömülür, bazı zaman da kum yığınına batar. Uzakta birer hayal gibi görünen ağaçlar, kırsalın değişmez bekçileri gibi görünürler. Gecikmiş bir yolcunun yorgunluğunu gidermek için attığı coşkun çığlık, garip ama hüzünlü ezgilerle birleşerek çevreye yayılır. Ara sıra duyulan çan sesleri, kulaklarda korkunç çınlamalar yaratır. Ta denizin ortalarında, hemen sönecek gibi gelen bir ışık, yaşam mücadelesinin acılarını anlatır. Bunların hepsi, ruhta duygulanım, düşüncede hızlı bir akış yaratarak gece hayatının ıssızlığını, ürkünçlüğünü doğal bir biçimde göz önünde canlandırır.
Kitabı çok beğendim ahmet rasim ilk kez okudum ama çok da güzel derlenmiş diyebilirim.Hayatta bazı şeylerin güzellik olmadığını kimi zaman sevginin emeğin kıymetinin bilinmediğini ve sonunda da pişman olunduğunu anlatan harika bir kitap ince ,belki çerezlik gibi düşünülebilir ama asla içindeki konu itibarı ile öyle değil çabuk okunsun ama ders versin istiyorsanız tam kendisi....Sevgiler...