Bu İsa efsanesinin bize fazlasıyla yararı dokundu." Bu sözler, 16. yüzyılın başlarında Papa X. Leo tarafından söylenmişti.
Yazarların sadece Hıristiyanlık tarihini değil, dinler tarihinin tümünü allak bullak eden "Kutsal Kan Kutsal Kase" ve "Mabet ve Loca" adlı kitaplarla dünyada kopardığı fırtına, yeni sorularla devam ediyor:
- Birden fazla İsa mı vardı?
- Hıristiyanlığın kurucusu İsa mıydı?
- Havariler, geleneksel inanışta olduğu gibi 'barışsever' miydi?
- Vatikan, CIA, KGB, Mafya, Masonluk, P2, Opus Dei ve Tapınak Şövalyeleri arasındaki bağ nedir?
'Mesih' düşüncesinin antik çağlardan günümüze ulaşan serüveninin anlatıldığı bu kitapla, Roma İmparatorluğu'ndan Amerika Birleşik Devletleri'ne varıncaya değin, 'Din' ve 'İktidar'ın birbiriyle ilişkilenme biçimini, tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
Yazarların, ciddiyeti sorgulanamayacak kadar derinlikli ve çok yönlü araştırmalar sonucunda ulaştıkları ikna edici kanıtlar ve bu kanıtlardan yola çıkarak ulaştıkları sonuçlar; hayat görüşünüz ne olursa olsun, geçmişi ve bugünü, olayları yeniden değerlendirmek üzere tekrar gözden geçirmenize neden olacak. 'Mesihin Mirası'ndan birkaç bölüm başlığı:
* "İsrail Kralı Olarak İsa
* "Boşluğu Dolduran İnançlar: Sovyet Rusya ve Nazi Almanyası
* "Mahşeri Kucaklamaya Doğru
* "Gizli 'Amerikan Birliği'
* "Gizli Grupların Ardındaki Gizli Güçler
Bu İsa efsanesinin bize fazlasıyla yararı dokundu." Bu sözler, 16. yüzyılın başlarında Papa X. Leo tarafından söylenmişti.
Yazarların sadece Hıristiyanlık tarihini değil, dinler tarihinin tümünü allak bullak eden "Kutsal Kan Kutsal Kase" ve "Mabet ve Loca" adlı kitaplarla dünyada kopardığı fırtına, yeni sorularla devam ediyor:
- Birden fazla İsa mı vardı?
- Hıristiyanlığın kurucusu İsa mıydı?
- Havariler, geleneksel inanışta olduğu gibi 'barışsever' miydi?
- Vatikan, CIA, KGB, Mafya, Masonluk, P2, Opus Dei ve Tapınak Şövalyeleri arasındaki bağ nedir?
'Mesih' düşüncesinin antik çağlardan günümüze ulaşan serüveninin anlatıldığı bu kitapla, Roma İmparatorluğu'ndan Amerika Birleşik Devletleri'ne varıncaya değin, 'Din' ve 'İktidar'ın birbiriyle ilişkilenme biçimini, tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
Yazarların, ciddiyeti sorgulanamayacak kadar derinlikli ve çok yönlü araştırmalar sonucunda ulaştıkları ikna edici kanıtlar ve bu kanıtlardan yola çıkarak ulaştıkları sonuçlar; hayat görüşünüz ne olursa olsun, geçmişi ve bugünü, olayları yeniden değerlendirmek üzere tekrar gözden geçirmenize neden olacak. 'Mesihin Mirası'ndan birkaç bölüm başlığı:
* "İsrail Kralı Olarak İsa
* "Boşluğu Dolduran İnançlar: Sovyet Rusya ve Nazi Almanyası
* "Mahşeri Kucaklamaya Doğru
* "Gizli 'Amerikan Birliği'
* "Gizli Grupların Ardındaki Gizli Güçler
Hz.Süleyman'ın kutsal hazinesinin peşinde koşan yazarların tarihi konuları ele alış şekilleri konu edilmekte.
Hristiyanlığın İsası ile tarihin İsası arasındaki farkı çok iyi anlatıyor. Hz. İsa'nın doğduğu tarihsel çevre, ailesi ve ardından kalanlar tarihi belgelere dayanarak işlenmiş. Hazreti İsa öğrettikleriyle bugünkü Hristiyanlığı amaçlamamıştı sanıyorum. Onun öğretisini/amacını alıp "çarpıtan" Pavlus'un Hristiyanlığı bir yanda, Hz. İsa sonrası geride kalan müridlerinin (Nasraniler, Gnostikler) dini diğer yanda.
İkinci bölümde insanlığın anlam arayışı, bu arayışa artık Kilise'nin cevap vermekte yetersiz kalışı, Stalin, Hitler gibi diktatörlerin toplumlarına anlam/hedef kazandırma eylemlerinde dinsel yaklaşımları nasıl kullandıkları anlatılmış. İlginçti.
Üçüncü bölüm biraz sıkıcıydı benim için: Sion tarikatının 1980'lerdeki Büyük Üstadı ile yazarlar arasındaki kovalamaca, görüşme, bulmaca çözmece, fikir yürütmeceler ve bu arada onlarca isim. Sonuçta Tarikat tamamen ortalıktan çekiliyor. Yazarlar da Sion ve ilişkili diğer tarikatların son durumunu, hedeflerini ve gidişatlarını gözden geçirip kitabı bitiriyorlar.
Yazarların ilk kitabı Kutsal Kan, Kutsal Kase'yi de okuma listesine ekledim.
Karton Cilt, 466 sayfa
2005 tarihinde, NOKTA YAYINLARI tarafından yayınlandı