Mevlâna, yaşadığı dönemde “Bizden sonra Mesnevî şeyhlik edecek ve arayanlara doğru yolu gösterecek; onları yönetecek ve onlara önderlik edecektir” demişti. Bu sözden alınan ilham ile, Mesnevî tarih boyunca birçok tercüme ve şerhe konu olmuştur. Süleyman Mehmed Nahîfî (ö.1738) Mevlevîlerin elkitabı olan bu eseri, aynı aruz vezninde manzum olarak tamamını tercüme eden ilk kişidir. Bu çalışma ise, onun bu tercümesinin Âmil Çelebioğlu tarafından yapılan sadeleştirilmiş metnini ihtiva etmektedir.
''Bin yıllık Türk kültür tarihinin en büyük simalarından biri olan Mevlânâ (öl. 672/1273) büyük bir âlim, derin bir sûfî ve iyi bir şairdir. Anadolu’da halkın en sıkıntılı dönemlerinde Allah’ın lütfu olarak ortaya çıkıp halkın birlik ve beraberliğini sağlamış, kaynaşma ve birleşmesini temin etmiş sorumlu ve duyarlı bir insandır. O, aynanın güneşi aksettirmesi gibi pınarından içtiği sevgiyi bizlere aksettirmiş; muhabbeti, insan sevgisini, affı, merhameti, inanmayı, bağlanmayı, gönlü bu haz ile temizlemeyi kucak kucak sunmuştur. Onun bu olumlu katkıları tüm zamanlara hitap eden Mesnevîsiyle hâlâ devam etmektedir. Hayatın sırlarını barındıran bu büyük Farsça manzum eserin birçok Türkçe tercüme ve şerhi vardır. Tercümelerden biri olan 18. yüzyıl şairlerinden Süleyman Nahîfî (1151/1738-39)’nin manzum tercümesini Prof. Dr. Âmil Çelebioğlu bugünkü alfabeye aktararak istifadeye sunmuştur.'' Prof.Dr. Nihat Öztoprak
Mevlâna, yaşadığı dönemde “Bizden sonra Mesnevî şeyhlik edecek ve arayanlara doğru yolu gösterecek; onları yönetecek ve onlara önderlik edecektir” demişti. Bu sözden alınan ilham ile, Mesnevî tarih boyunca birçok tercüme ve şerhe konu olmuştur. Süleyman Mehmed Nahîfî (ö.1738) Mevlevîlerin elkitabı olan bu eseri, aynı aruz vezninde manzum olarak tamamını tercüme eden ilk kişidir. Bu çalışma ise, onun bu tercümesinin Âmil Çelebioğlu tarafından yapılan sadeleştirilmiş metnini ihtiva etmektedir.
''Bin yıllık Türk kültür tarihinin en büyük simalarından biri olan Mevlânâ (öl. 672/1273) büyük bir âlim, derin bir sûfî ve iyi bir şairdir. Anadolu’da halkın en sıkıntılı dönemlerinde Allah’ın lütfu olarak ortaya çıkıp halkın birlik ve beraberliğini sağlamış, kaynaşma ve birleşmesini temin etmiş sorumlu ve duyarlı bir insandır. O, aynanın güneşi aksettirmesi gibi pınarından içtiği sevgiyi bizlere aksettirmiş; muhabbeti, insan sevgisini, affı, merhameti, inanmayı, bağlanmayı, gönlü bu haz ile temizlemeyi kucak kucak sunmuştur. Onun bu olumlu katkıları tüm zamanlara hitap eden Mesnevîsiyle hâlâ devam etmektedir. Hayatın sırlarını barındıran bu büyük Farsça manzum eserin birçok Türkçe tercüme ve şerhi vardır. Tercümelerden biri olan 18. yüzyıl şairlerinden Süleyman Nahîfî (1151/1738-39)’nin manzum tercümesini Prof. Dr. Âmil Çelebioğlu bugünkü alfabeye aktararak istifadeye sunmuştur.'' Prof.Dr. Nihat Öztoprak
Ciltli, 800 sayfa
2010 tarihinde, Timaş Yayınları tarafından yayınlandı