Hz. Mevlânâ; On üçüncü asrın Anadolu’sundan çağlar ötesine seslenen abide şahsiyetlerimizden biridir.
O; “Kur’ân kölesi, Peygamber’in (s.a.v) ayak tozu olmak” düşüncesiyle yola çıkmış, insanlığa yüce bir kâinat felsefesi sunmuştur.
O; Divan-ı Kebîr’de şair, Mesnevî’de mürşid ve mütefekkir, Semâ’da çile ve fikir, Dergâh’ta mânâ dolu zikirdir.
O; iman potasında hercümerç olanları fenafillaha ulaştırmada manevî bir köprüdür.
O’nu bir kitapla anlatmak mümkün değildir. Çünkü “O” bir okyanustur.
Hz. Mevlânâ; On üçüncü asrın Anadolu’sundan çağlar ötesine seslenen abide şahsiyetlerimizden biridir.
O; “Kur’ân kölesi, Peygamber’in (s.a.v) ayak tozu olmak” düşüncesiyle yola çıkmış, insanlığa yüce bir kâinat felsefesi sunmuştur.
O; Divan-ı Kebîr’de şair, Mesnevî’de mürşid ve mütefekkir, Semâ’da çile ve fikir, Dergâh’ta mânâ dolu zikirdir.
O; iman potasında hercümerç olanları fenafillaha ulaştırmada manevî bir köprüdür.
O’nu bir kitapla anlatmak mümkün değildir. Çünkü “O” bir okyanustur.
2010 tarihinde, ÇAMLICA YAYINLARI tarafından yayınlandı