İnsanlar ikiye ayrılabilecek temel duyguları yaşarlar. Bir tarafta iman, aşk, sevgi, merhamet, vefa, tevazu gibi insana asalet ve yükseklik veren duygular. Diğer yanda da inkar, enaniyet, nefret, zulüm, gurur, riyakarlık, dünya sevgisi, gaddarlık, şefkatsizlik gibi insanı nefsine teslim edecek duygular yaşarlar.
Bu ikinci gruba giren duyguların tezâhürü olarak hâkim güçler; insanlaraa sömürü, zulüm, işkence, katliam uygulamaktadır. İnsanlık bu duygulara elbette müstehak değildir. Batıda bu hâdiseler olurken Doğuda insan eksenli, insanı yücelten duygulardan meydana gelmiş bir iklim tütüyordu.
Bu iklimin meydana gelmesinde Mevlana, Yunus emre, Hacı Bektaşı Veli gibi iman ve aşk eri erenlerimizin rolü birinci derecededir.
İnsanlar ikiye ayrılabilecek temel duyguları yaşarlar. Bir tarafta iman, aşk, sevgi, merhamet, vefa, tevazu gibi insana asalet ve yükseklik veren duygular. Diğer yanda da inkar, enaniyet, nefret, zulüm, gurur, riyakarlık, dünya sevgisi, gaddarlık, şefkatsizlik gibi insanı nefsine teslim edecek duygular yaşarlar.
Bu ikinci gruba giren duyguların tezâhürü olarak hâkim güçler; insanlaraa sömürü, zulüm, işkence, katliam uygulamaktadır. İnsanlık bu duygulara elbette müstehak değildir. Batıda bu hâdiseler olurken Doğuda insan eksenli, insanı yücelten duygulardan meydana gelmiş bir iklim tütüyordu.
Bu iklimin meydana gelmesinde Mevlana, Yunus emre, Hacı Bektaşı Veli gibi iman ve aşk eri erenlerimizin rolü birinci derecededir.