Ayşe Göktürk Tunceoğlu, medeniyet kelimesinin manasını insanoğlunun yeniden gözden geçirmesi gerektiğine inanıyor. Çünkü, başları tüylü, yüzleri boyalı, elleri baltalı, yarı çıplak, vahşi ve ilkel kabileler olarak tanınan Kızılderililerin hikmetleri, düşünceleri, onlara yakıştırılan medeniyetsiz kavramıyla ters düşüyor. Kızılderililerin sözleri şunu ispatlıyor ki, yeryüzünün neresinde yaşarsa yaşasın, derisi ne renk olursa olsun, düşünen insan ortak sonuçlara varır. Kızılderililerin derin ve farklı olan düşünce dünyalarından herkesin öğrenecek çok şeyi var.
Ayşe Göktürk Tunceoğlu, medeniyet kelimesinin manasını insanoğlunun yeniden gözden geçirmesi gerektiğine inanıyor. Çünkü, başları tüylü, yüzleri boyalı, elleri baltalı, yarı çıplak, vahşi ve ilkel kabileler olarak tanınan Kızılderililerin hikmetleri, düşünceleri, onlara yakıştırılan medeniyetsiz kavramıyla ters düşüyor. Kızılderililerin sözleri şunu ispatlıyor ki, yeryüzünün neresinde yaşarsa yaşasın, derisi ne renk olursa olsun, düşünen insan ortak sonuçlara varır. Kızılderililerin derin ve farklı olan düşünce dünyalarından herkesin öğrenecek çok şeyi var.