John Stuart Mill, eklektik bir düşünür... Bir geçiş dönemi düşünürü... Babası James Millden devraldığı klasik faydacılığı ne tam olarak sahiplenebilmiş ne de tam olarak reddedebilmiş bir yazar. Felsefeci, bilgi kuramcısı, ekonomi politikçisi, siyaset kuramcısı, eğitimbilimci, ahlâkçı, siyaset adamı, liberal, sosyalist, aydın, romantik, ve romanesk bir aşkın kahramanı... Doğru bildiği yolda tek başına tavizsiz giden adam... Hiç okula gitmeden kanonik ders kitapları kaleme almış, üniversiteye rektör seçilmiş biri... Millin belki en özgün niteliği özgürlüğü en tutkulu savunan yazar olması. Mill, özgürlüğü hem felsefi ve ahlaki açıdan temellendiriyor, hem de özgürlüğün hukuksal ve siyasal düzeyde hangi koşullar sağlandığında pratik olarak olanaklı olduğunu irdeliyor.Batı düşüncesinde Milli yeniden değerlendirmeye dönük arayış neo-liberalizmin egemen değer olduğu bu günlerde özellikle önemli. Bu derlemede yer alan çalışmalar bize Millin hümanist ve sosyalizan liberalizminin ana çerçevesini sunarken, onun klasik liberalizmin romantik-hellenik ideallerine bağlılığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla Milli okumak, Türkiye gibi, siyasal liberalizmin emekleme dönemini yaşadığı ve Millin kesinlikle anlaşamadığı Comtecu çizginin hâlâ çok güçlü olduğu coğrafyalarda daha da anlamlı olabilir.Cengiz Çağla
John Stuart Mill, eklektik bir düşünür... Bir geçiş dönemi düşünürü... Babası James Millden devraldığı klasik faydacılığı ne tam olarak sahiplenebilmiş ne de tam olarak reddedebilmiş bir yazar. Felsefeci, bilgi kuramcısı, ekonomi politikçisi, siyaset kuramcısı, eğitimbilimci, ahlâkçı, siyaset adamı, liberal, sosyalist, aydın, romantik, ve romanesk bir aşkın kahramanı... Doğru bildiği yolda tek başına tavizsiz giden adam... Hiç okula gitmeden kanonik ders kitapları kaleme almış, üniversiteye rektör seçilmiş biri... Millin belki en özgün niteliği özgürlüğü en tutkulu savunan yazar olması. Mill, özgürlüğü hem felsefi ve ahlaki açıdan temellendiriyor, hem de özgürlüğün hukuksal ve siyasal düzeyde hangi koşullar sağlandığında pratik olarak olanaklı olduğunu irdeliyor.Batı düşüncesinde Milli yeniden değerlendirmeye dönük arayış neo-liberalizmin egemen değer olduğu bu günlerde özellikle önemli. Bu derlemede yer alan çalışmalar bize Millin hümanist ve sosyalizan liberalizminin ana çerçevesini sunarken, onun klasik liberalizmin romantik-hellenik ideallerine bağlılığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla Milli okumak, Türkiye gibi, siyasal liberalizmin emekleme dönemini yaşadığı ve Millin kesinlikle anlaşamadığı Comtecu çizginin hâlâ çok güçlü olduğu coğrafyalarda daha da anlamlı olabilir.Cengiz Çağla