Mısır'a Yolculuk

Gülten Dayıoğlu bu kez ölümsüz firavunlar, görkemli piramitler ülkesi Mısır da, Yalnızca piramitler mi? Dev Sfenks, obeliskler, tapınaklar, labirentler ve mumyalar binlerce yıllık bir tarihi bütün canlılığıyla yansıtıyor. Dayıoğlu, büyük bölümü, tarih boyunca Mısıra hayat veren Nil Nehri üzerinde geçen bu gezinin coşkusunu gene sizinle paylaşmak istiyor. TADIMLIKSevgili okuyucularım, biz yine yolculuk yapmak üzere ayaklandık! Hadi gelin, hep birlikte, ölümsüz Firavunlar, görkemli piramitler ülkesi MISIRa kanat açalım!..Önümüzde on günlük bayram tatili var. Eşimle bu tatili İstanbulda dinlenerek geçirmeyi kuruyorduk. Gerçekten, tatillerde herkes gidince, İstanbul tam yaşanası bir kent oluyor. Kırk yıl önceki İstanbulu bulamasak da, hiç olmazsa, on yıl önceki günleri yaşayabiliyoruz.Biz, zaman zaman yapıyoruz bunu. Özellikle kısa tatillerde İstanbulu yaşıyoruz. Yabancı bir gezgin gibi müzelere, camilere gidiyoruz. Bazen Cağaloğlu hamamına bile gittiğimiz oluyor. Sabahtan bir vapura binip, akşama dek bir baştan bir başa, Boğazı geziyoruz. Yamaçlara gökten yağan beton yığınlarını görmemeye özen göstererek, mutlu oluyoruz.Bu bayram tatilinde de yine bu havayı solumayı düşünüyorduk. Ancak, her yönden çok uygun olan bir Mısır gezisi önerisiyle baştan çıktık. Oysa Mısırı on beş yıl önce görmüştük. Ancak ben daha o zamanlar, gezi coşkumu, okuyucularımla paylaşma bilincinde değildim. Şimdi bu geziyi birlikte yaşayacağız.Yol hazırlığı sırasında, çantama koyduğum ilk şey teybim oldu. Eşim de hemen fotoğraf makinesi ile video kamerasını ortaya çıkardı.Mısır, gerçekten, bir değil birçok kez görülmeye değer bir ülke. Çünkü, tarihsel kalıntılar yönünden öylesine görkemli bir zenginliğe sahip ki!... Mısır da bizim gibi, yabancı ülkeler tarafından tarih soygununa uğramış. Dünyanın neresinde müzeye gitsem, Mısırdan gelme bir tarihi esere rastlıyorum. Kimi yerde müzeye bile gerek yok. Çalıntılar meydanlarda çıkıyor insanın karşısına. Örneğin, Obelisk denilen dikili taşlar!... Yeni kıta Amerikada bile var bu taş anıtlardan. Bu işte biz de geri kalmamışız. Biliyorsunuz, Sultanahmet meydanındaki Dikilitaş, Mısırdan gelme...Geziye çıkmadan önce, gideceğimiz yerlerle ilgili ön bilgileri toplamak iyi oluyor. İnsan, bildikleriyle gördüklerini birbirine bağlayınca, gezi daha derin bir anlam kazanıyor. Biz de Mısırı daha önce görmemize karşın, bu geleneği bozmadık. Çünkü, gezi programında, geçmişte görmediğimiz pek çok yer var. Fazla mesai yaparak, Mısırla ilgili kitaplar okuduk. Ve yolculuk başladı.

Gülten Dayıoğlu bu kez ölümsüz firavunlar, görkemli piramitler ülkesi Mısır da, Yalnızca piramitler mi? Dev Sfenks, obeliskler, tapınaklar, labirentler ve mumyalar binlerce yıllık bir tarihi bütün canlılığıyla yansıtıyor. Dayıoğlu, büyük bölümü, tarih boyunca Mısıra hayat veren Nil Nehri üzerinde geçen bu gezinin coşkusunu gene sizinle paylaşmak istiyor. TADIMLIKSevgili okuyucularım, biz yine yolculuk yapmak üzere ayaklandık! Hadi gelin, hep birlikte, ölümsüz Firavunlar, görkemli piramitler ülkesi MISIRa kanat açalım!..Önümüzde on günlük bayram tatili var. Eşimle bu tatili İstanbulda dinlenerek geçirmeyi kuruyorduk. Gerçekten, tatillerde herkes gidince, İstanbul tam yaşanası bir kent oluyor. Kırk yıl önceki İstanbulu bulamasak da, hiç olmazsa, on yıl önceki günleri yaşayabiliyoruz.Biz, zaman zaman yapıyoruz bunu. Özellikle kısa tatillerde İstanbulu yaşıyoruz. Yabancı bir gezgin gibi müzelere, camilere gidiyoruz. Bazen Cağaloğlu hamamına bile gittiğimiz oluyor. Sabahtan bir vapura binip, akşama dek bir baştan bir başa, Boğazı geziyoruz. Yamaçlara gökten yağan beton yığınlarını görmemeye özen göstererek, mutlu oluyoruz.Bu bayram tatilinde de yine bu havayı solumayı düşünüyorduk. Ancak, her yönden çok uygun olan bir Mısır gezisi önerisiyle baştan çıktık. Oysa Mısırı on beş yıl önce görmüştük. Ancak ben daha o zamanlar, gezi coşkumu, okuyucularımla paylaşma bilincinde değildim. Şimdi bu geziyi birlikte yaşayacağız.Yol hazırlığı sırasında, çantama koyduğum ilk şey teybim oldu.... tümünü göster