Son yıllarda gerek batıda, gerekse ve daha yavaş bir seyirle olmak üzere ülkemizde mistik olana ilginin biraz da kişisel gelişim yöntemleriyle ve bireysel mutluluk arayışlarıyla cilalanmış olarak uyandığı gözlemleniyor. Bu cilalı görünümün taşıdığı ve okurlara dayattığı hafiflik ve laubalilik, çok derinde bulunan ve kendisine ancak kemal-i ciddiyetle vukufiyet kesbedilebilecek olan tartışmaları bu kitapların okurlarının gözünden gizliyor. Walter Stacee ait olan ve dilimize Abdüllatif Tüzer tarafından çevrilen Mistisizm ve Felsefe, İnsan Yayınlarınca henüz yayınlanmış bir kitap. Felsefenin mistik olanla irtibatı, mistik kökleri, felsefe ile mistisizmin birbirlerine bakışları üzerine eğilen bir eser. Deneyci bir felsefe geleneğinden geliyor Stace. Doğu dinleriyle doğuda kurduğu tanışıklık sonrasında kaçınılmaz olarak insanın mistik deneyimi ile ilgilenmeye başlıyor. Bu tanışıklığının bir ürünü bu eser. Kitap esasen felsefi anlamda üzerinde konuşulması güç olan mistisizmin üzerinde konuşmayı denemek çabasına dayanıyor. Bu yönüyle elinizdeki kitap mistisizm ve felsefe arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin niteliğini, mistik deneyimin duyu deneyimi karşısındaki konumunu ortaya koyma noktasında oldukça farklı ve dikkat çekici çözümlemeler sunuyor.
Son yıllarda gerek batıda, gerekse ve daha yavaş bir seyirle olmak üzere ülkemizde mistik olana ilginin biraz da kişisel gelişim yöntemleriyle ve bireysel mutluluk arayışlarıyla cilalanmış olarak uyandığı gözlemleniyor. Bu cilalı görünümün taşıdığı ve okurlara dayattığı hafiflik ve laubalilik, çok derinde bulunan ve kendisine ancak kemal-i ciddiyetle vukufiyet kesbedilebilecek olan tartışmaları bu kitapların okurlarının gözünden gizliyor. Walter Stacee ait olan ve dilimize Abdüllatif Tüzer tarafından çevrilen Mistisizm ve Felsefe, İnsan Yayınlarınca henüz yayınlanmış bir kitap. Felsefenin mistik olanla irtibatı, mistik kökleri, felsefe ile mistisizmin birbirlerine bakışları üzerine eğilen bir eser. Deneyci bir felsefe geleneğinden geliyor Stace. Doğu dinleriyle doğuda kurduğu tanışıklık sonrasında kaçınılmaz olarak insanın mistik deneyimi ile ilgilenmeye başlıyor. Bu tanışıklığının bir ürünü bu eser. Kitap esasen felsefi anlamda üzerinde konuşulması güç olan mistisizmin üzerinde konuşmayı denemek çabasına dayanıyor. Bu yönüyle elinizdeki kitap mistisizm ve felsefe arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin niteliğini, mistik deneyimin duyu deneyimi karşısındaki konumunu ortaya koyma noktasında oldukça farklı ve dikkat çekici çözümlemeler sunuyor.