Mitoloji ve İkonografi bir yandan alanında kaleme alınmış en yetkin eserlerden biri olmasının yanında, aynı zamanda 11 Temmuz 1978 günü, en verimli çağında kurşunlanarak katledilen Bedrettin CÖMERTin en çok bilinen eseridir. Hiçbir zaman güncelliğini ve önemini kaybetmeyecek olan bir başvuru kaynağıdır bu kitap.BUGÜN DE ARAMIZDANice yitirdiğimiz aydın, sanatçı, bilim adamımızın adlarını sokaklara, caddelere, parklara verdik. Bunlar olmasın demiyorum, olsun. Ama bir süre sonra bir başka yönetim geldi, bütün bunları değiştirdi. Oysa kitaplardır, kalıcı olan; o kitaplarda imzası bulunan yazarın, sanatçının, bilim adamının düşünceleridir. Bunun içindir ki Bedrettin Cömert, dün olduğu gibi bugün de aramızda. Çünkü bugün de yazdıklarını, düşüncelerini, bilgisini, birikimi bizimle paylaşıyor. İşte bu yüzden de bugün, şimdi Bedrettin Cömert okumanın zamanı.Refik Durbaş23 Ocak 2008 / Sabah
Mitoloji ve İkonografi bir yandan alanında kaleme alınmış en yetkin eserlerden biri olmasının yanında, aynı zamanda 11 Temmuz 1978 günü, en verimli çağında kurşunlanarak katledilen Bedrettin CÖMERTin en çok bilinen eseridir. Hiçbir zaman güncelliğini ve önemini kaybetmeyecek olan bir başvuru kaynağıdır bu kitap.BUGÜN DE ARAMIZDANice yitirdiğimiz aydın, sanatçı, bilim adamımızın adlarını sokaklara, caddelere, parklara verdik. Bunlar olmasın demiyorum, olsun. Ama bir süre sonra bir başka yönetim geldi, bütün bunları değiştirdi. Oysa kitaplardır, kalıcı olan; o kitaplarda imzası bulunan yazarın, sanatçının, bilim adamının düşünceleridir. Bunun içindir ki Bedrettin Cömert, dün olduğu gibi bugün de aramızda. Çünkü bugün de yazdıklarını, düşüncelerini, bilgisini, birikimi bizimle paylaşıyor. İşte bu yüzden de bugün, şimdi Bedrettin Cömert okumanın zamanı.Refik Durbaş23 Ocak 2008 / Sabah
Türkçede, alanındaki ilk ve -yayımlanmasından on yıllar geçmesine rağmen- hâlâ tek kitap. Özellikle Batı sanatındaki temel figürasyonların, imgelerin, kompozisyon öğelerinin ve karakterlerin mitolojik izlerini sürüyor. Kitabın tek eksiği, neredeyse tamamen Avrupa tandanslı eserlerin mitolojik izlerini sürmesi olmuş. Sanata Avrupa merkezli bakış açısı genellikle -Rönesans etkisinden dolayı- kabul görüyor olsa da Doğu da sanat tarihi açısından en az Batı medeniyeti kadar zengin. Eğer Bedrettin Hoca; Mezopotamya, Ortadoğu ve Asya sanatlarına da yeterince eğilseydi kitap dünya çapında bir başyapıt olurdu kanımca.
200 sayfa