Mîzânü`l-Hakk (Fî İhtiyâri`l-Ehakk)

XVII. yüzyılın yetiştirdiği en büyük Osmanlı bilginlerinden biri olan Kâtip Çelebi tüm eserlerinde akla ve müspet ilimlere yer vermiştir. Çağının bağnazlığından sıyrılarak, başkalarının halkı birbirine düşürecek bir kavga haline getirdiği konular hakkında doğru yolu gösteren odur. Doğruyu bulmaya ve göstermeye çalışırken kalemine hâkim olan güç tarafsızlığından gelir. Hükümlerinde kullandığı terazinin kefesine hislerini, arkadaşlıklarını koymaktan uzak durmuş, söyleyeceklerini açıkça söylemiştir. Onu ilgilendiren kişiler değil fikirlerdir.Kâtip Çelebi zamanında din adamları iki gruba ayrılarak hiçbir dinsel, bilimsel ve pratik değeri bulunmayan bazı konuları tartışıyor, birbirlerine acımasızca hücum ediyor, hatta cahil halkı da yanlarına çekerek fitne çıkarıyor, buna da din ve ilim diyorlardı. İki gruptan birinin başında Halvetiye tarikatına mensup Sivasî Efendi, öbürünün başındaysa Birgivînin talebelerinden ders almış olan Kadızâde bulunuyordu. Kavga bir medrese-tekke, müderris-şeyh, molla-derviş boğuşması halini almıştı. Mîzânül-Hakk işte bu ortamda yazılmıştır. Müspet ilimlerin gerekliliğine dair bir girişle başlayan eser yirmi bir konuyu ele almaktadır. Bu konular üzerine iki tarafın birbirine aykırı düşüncelerini belirterek, bunların arasından doğru yola nasıl çıkılacağını Kâtip Çelebi, yeri geldikçe dayanak ve tanık olarak bu konulara dair yazılmış belli başlı eserleri sıralamakta ve yetkili bilginlerin adlarını ileri sürmektedir. Bu konuları işlerken bugün de yarın da değerinden asla kaybetmeyen fikirler, adeta düsturlar ortaya koyduğu görülür. Tartışmacıların önce birbirlerinin dilini anlamaları gerektiğini ileri süren Kâtip Çelebi, tartışmada iki taraf da aynı dili kullanıp aynı yoldan yürümezse bir sonuç alınamayacağını belirtir.Mîzânül-Hakk döneminde büyük yankı uyandırmıştır. Zamanının şeyhülislamına bu esere dair Halkı birbirine mi düşürmektedir, yoksa onları birleştirmekte midir? Bunda halka ılımlılığın doğru yolu mu gösterilmektedir? diye sorularak fetva istenmiş; şeyhülislam Abdürrahim Efendi bu eserin halkı uzlaştırdığı, onlara doğru yolu gösterip ılımlılığa yönelttiği şeklinde fetva vermiştir.Kabalcı Yayınevi bu küçük, ama önemli eserin Orhan Şaik Gökyay ve Süleyman Uludağ tarafından yapılan iki ayrı çevirisini ve Osmanlıcasını okurlara ve araştırmacılara bir arada sunuyor.

XVII. yüzyılın yetiştirdiği en büyük Osmanlı bilginlerinden biri olan Kâtip Çelebi tüm eserlerinde akla ve müspet ilimlere yer vermiştir. Çağının bağnazlığından sıyrılarak, başkalarının halkı birbirine düşürecek bir kavga haline getirdiği konular hakkında doğru yolu gösteren odur. Doğruyu bulmaya ve göstermeye çalışırken kalemine hâkim olan güç tarafsızlığından gelir. Hükümlerinde kullandığı terazinin kefesine hislerini, arkadaşlıklarını koymaktan uzak durmuş, söyleyeceklerini açıkça söylemiştir. Onu ilgilendiren kişiler değil fikirlerdir.Kâtip Çelebi zamanında din adamları iki gruba ayrılarak hiçbir dinsel, bilimsel ve pratik değeri bulunmayan bazı konuları tartışıyor, birbirlerine acımasızca hücum ediyor, hatta cahil halkı da yanlarına çekerek fitne çıkarıyor, buna da din ve ilim diyorlardı. İki gruptan birinin başında Halvetiye tarikatına mensup Sivasî Efendi, öbürünün başındaysa Birgivînin talebelerinden ders almış olan Kadızâde bulunuyordu. Kavga bir medrese-tekke, müderris-şeyh, molla-derviş boğuşması halini almıştı. Mîzânül-Hakk işte bu ortamda yazılmıştır. Müspet ilimlerin gerekliliğine dair bir girişle başlayan eser yirmi bir konuyu ele almaktadır. Bu konular üzerine iki tarafın birbirine aykırı düşüncelerini belirterek, bunların arasından doğru yola nasıl çıkılacağını Kâtip Çelebi, yeri geldikçe dayanak ve tanık olarak bu konulara dair yazılmış belli başlı eserleri sıralamakta ve yetkili bilginlerin adlarını ileri sürmektedir. Bu konuları işlerken bugün de yarın da ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9759971240

Etiketler: doğu klasikleri

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

bluesendme
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski