Polisin ordudan ayrışarak, ayrı bir iş ve aygıt olarak kurumlaşması, modern devletin temel önemde bir veçhesidir. Zira polis, devletin, toplumu üstünden/dışından değil ona nüfuz ederek denetleme yeteneğinin gelişmesinde kilit işlev taşır. Tepkici-bastırıcı olmaktan ziyade önleyici nitelikteki bu denetim mekanizması, devlet iktidarının modern niteliğini oluşturur. Devletin otoritesini ve denetim gücünü gerçekleştirmek yanında, halkın talep ve tepkilerinin de içine sızabildiği, çift yönlü bir mekanizmadır bu. Bu yanıyla, yurttaş haklarının çerçevelenmesinde de bir etkendir. Öte yandan modern devlette polis aynı zamanda kapitalist toplumdaki polistir ve alt sınıfların yapısal olarak suçlu addedilmesi, polis nizamının kurulmasının karakteristik bir özelliğidir. Ferdan Ergutun kitabı, öncelikle modern devlette polisin bu aslî işlevini ortaya koyuyor. Ve bu kuramsal temelde, Türkiyede polisin kuruluşunu inceliyor. Polisin, İttihat-Terakki ve Cumhuriyet yönetimlerinin, başka deyişle 1908 ve 1923 devrimlerinin sürekliliği içinde, -Milli Mücadele dönemindeki bir geri gidişe rağmen- Tek-Parti dönemine dek uzanan kurumlaşmasını analiz ediyor kitap. Bu vesileyle, Türkiyede modern devletin inşa sürecinin özelliklerine yorum getiriyor. Bu tarihsel deneyimin sonucunda ortaya çıkan, ordudan özerk ama kendi içindeki militarist yapıyı, Türk Polisinin paradoksal karakter özelliği olarak saptıyor Ergut. Nasıl toplumsal olaylara polisiye gözle bakmakta sorun varsa, polis olgusunu da polisiye gözle görerek toplumsal ve siyasal analizden dışlamakta sorun var. Bu önemli kitap, polisi sosyal teori ve siyasetin konusu yapmak yönünde bir çağrı, aynı zamanda.
Polisin ordudan ayrışarak, ayrı bir iş ve aygıt olarak kurumlaşması, modern devletin temel önemde bir veçhesidir. Zira polis, devletin, toplumu üstünden/dışından değil ona nüfuz ederek denetleme yeteneğinin gelişmesinde kilit işlev taşır. Tepkici-bastırıcı olmaktan ziyade önleyici nitelikteki bu denetim mekanizması, devlet iktidarının modern niteliğini oluşturur. Devletin otoritesini ve denetim gücünü gerçekleştirmek yanında, halkın talep ve tepkilerinin de içine sızabildiği, çift yönlü bir mekanizmadır bu. Bu yanıyla, yurttaş haklarının çerçevelenmesinde de bir etkendir. Öte yandan modern devlette polis aynı zamanda kapitalist toplumdaki polistir ve alt sınıfların yapısal olarak suçlu addedilmesi, polis nizamının kurulmasının karakteristik bir özelliğidir. Ferdan Ergutun kitabı, öncelikle modern devlette polisin bu aslî işlevini ortaya koyuyor. Ve bu kuramsal temelde, Türkiyede polisin kuruluşunu inceliyor. Polisin, İttihat-Terakki ve Cumhuriyet yönetimlerinin, başka deyişle 1908 ve 1923 devrimlerinin sürekliliği içinde, -Milli Mücadele dönemindeki bir geri gidişe rağmen- Tek-Parti dönemine dek uzanan kurumlaşmasını analiz ediyor kitap. Bu vesileyle, Türkiyede modern devletin inşa sürecinin özelliklerine yorum getiriyor. Bu tarihsel deneyimin sonucunda ortaya çıkan, ordudan özerk ama kendi içindeki militarist yapıyı, Türk Polisinin paradoksal karakter özelliği olarak saptıyor Ergut. Nasıl toplumsal olaylara polisiye gözle bakmakta sorun varsa, polis olgusunu da polisi... tümünü göster