İstanbul Bilgi Üniversitesinin eğitim, kültür ve sanat alanlarında öncü bir kurum olma misyonuyla gerçekleştirdiği girişimlerinden biri olan santralistanbul, sanat ve kültür etkinliklerinin yanı sıra kültürlerarası diyalog ve tartışma ortamı ile kentsel canlanmaya katkıda bulunmayı hedefleyen kapsamlı, eleştirel ve disiplinlerarası nitelikte uluslararası bir platform olmayı kendisine amaç edinerek yola çıktı.Bu çerçevede, ilk sergi olarak gerçekleştirilen Modern ve Ötesi de Üniversitenin misyonuna uygun biçimde, Türkiyedeki sanatsal üretimin dönüşüm sürecini olabildiğince kapsamlı ve bütünsel biçimde ortaya koymayı ve tartışmayı hedefleyen öncü bir girişimdir. 100ü aşkın sanatçı ve 500e yakın eserle 60 yılın ürününü bir araya getirmek gibi iddialı bir çabanın önemli riskler içerdiğinin elbette farkındaydık. Böylesi yoğun bir serginin kaçınılmaz olarak bir küratoryal ekiple hayata geçebilecek olması ve kolektif çalışmanın zorlukları dikkate alındığında, içerdiği risklere rağmen, neden kronolojik ve sanat tarihsel bir yöntemin izlendiği konusu anlaşılabilir. Pek çok sergi kataloğunun önünde aynı zor tercih vardır. Sergide yer alacak işlerin asılmadan ya da yerleştirilmeden önceki halleriyle çekilmiş görüntülerini kullanmakla, sergilendikleri biçimlerini gösteren yeni görselleri kataloğa yetiştirmek. Belki sıralanması bile gereksiz çok sayıda neden, birinci şıkkın seçilmesini dayatır. 2007nin Eylül ayında açılan Modern ve Ötesi sergisi kitabı için de öyle oldu. Yaklaşık 60 yıllık bir sürede ortaya çıkarılmış bunca eserin ilk kez bir arada ve böyle bir kurgu içinde yer aldığı bir serginin açılışına kitabının yetişmemesine gönlümüz razı olmadı. Vargücümüzle kitabı sergi açılışına yetiştirdik. Pek çok yanlışı içinde barındırmak pahasına... Bu kitap, eskisinden farklı gibi dursa da, Modern ve Ötesi kitabının düzeltilip gözden geçirilmiş ikinci baskısı olma özelliğini taşıyor. Santralistanbulun bitirilmesi çalışmaları ile Modern ve Ötesinin açılış hazırlıkları aynı dönemde, bir arada yürütüldü. Sergi, ancak, açılış günü, açılış saatine yetişebildi. Çok daha önceden hazırlanan kitapta çoğunlukla sanatçıların ya da koleksiyonerlerin elinde bulunan görseller kullanılmak durumunda kalındı. İkinci baskıda bu işlerin sergideki görüntüleri yer alıyor. Gerek yerleştirme ve sıralama, gerekse boyutları gibi nedenlerle yanlış basılmış olan görseller küratörler ile sanatçılarının görüş ve uyarıları dikkate alınarak düzeltildi. Bu yeni baskıda görseller yapılış ve sunuluş amaçlarına daha uygun bir şekilde yayımlanıyor. Sergi kapandıktan sonra geriye bu nesne-kitap kalacak. santralistanbulun açılışını simgeleyen bu serginin başlattığı dönemsellik, kurgu, eser seçimleri, sanatın mimari mekânı türünden tartışmaların ise daha uzun müddet yaygınlaşarak sürmesini diliyoruz. Türkiyenin yarım yüzyılı aşkın sanat tarihinin kökleri, köşe taşları ve önemli sorunsallarına dikkat çekerek sanat tarihimizi bütünsel bir ele alışla yeniden yoruma açmayı hedefleyen Modern ve Ötesi sergisinin, sergi kapsamında düzenlenen panellerle ve çeşitli mecralarda yayımlanan eleştirilerin de katkısıyla bu hedefine bir ölçüde yaklaştığını düşünüyoruz. Bu kitabın, daha sonraki baskılarında, söz konusu tartışma ve eleştirilerin de eklenmesiyle, Türkiye sanat tarihinin yorumlanmasında bir esin kaynağı ve bir referans kitap olmasını umut ediyoruz.
İstanbul Bilgi Üniversitesinin eğitim, kültür ve sanat alanlarında öncü bir kurum olma misyonuyla gerçekleştirdiği girişimlerinden biri olan santralistanbul, sanat ve kültür etkinliklerinin yanı sıra kültürlerarası diyalog ve tartışma ortamı ile kentsel canlanmaya katkıda bulunmayı hedefleyen kapsamlı, eleştirel ve disiplinlerarası nitelikte uluslararası bir platform olmayı kendisine amaç edinerek yola çıktı.Bu çerçevede, ilk sergi olarak gerçekleştirilen Modern ve Ötesi de Üniversitenin misyonuna uygun biçimde, Türkiyedeki sanatsal üretimin dönüşüm sürecini olabildiğince kapsamlı ve bütünsel biçimde ortaya koymayı ve tartışmayı hedefleyen öncü bir girişimdir. 100ü aşkın sanatçı ve 500e yakın eserle 60 yılın ürününü bir araya getirmek gibi iddialı bir çabanın önemli riskler içerdiğinin elbette farkındaydık. Böylesi yoğun bir serginin kaçınılmaz olarak bir küratoryal ekiple hayata geçebilecek olması ve kolektif çalışmanın zorlukları dikkate alındığında, içerdiği risklere rağmen, neden kronolojik ve sanat tarihsel bir yöntemin izlendiği konusu anlaşılabilir. Pek çok sergi kataloğunun önünde aynı zor tercih vardır. Sergide yer alacak işlerin asılmadan ya da yerleştirilmeden önceki halleriyle çekilmiş görüntülerini kullanmakla, sergilendikleri biçimlerini gösteren yeni görselleri kataloğa yetiştirmek. Belki sıralanması bile gereksiz çok sayıda neden, birinci şıkkın seçilmesini dayatır. 2007nin Eylül ayında açılan Modern ve Ötesi sergisi kitabı için de öyle oldu. Yaklaşık 60 yıll... tümünü göster