Elinde mavi bir kağıt parçası olan genç adam, temmuz güneşinin «tında otobüslerin arasında dolanıyordu. Yıllardır hasret kaldığı Rneş solgun tenini yakıyor, fersiz gözlerini acıtıyordu. Mavi kot pantolonunun üzerine beyaz bir tişört giymişti, ayağında eski model mekap spor ayakkabılar vardı. Haki renkli çadır bezinden, ağzı büzgülü çantasını sağ omzunaasmıştı. Yaşını tahmin etmek güçtü. Belki otuz, belki otuzbeş... Teninin rengi beyaz değildi ama çok soluktu. Toprak altından yeni çıkmış bf solucan gibiydi. Çevresindeki her şeye, herkese sanki ilk defa görüyormuş gibi şaşkın ve tedirgin bakışlarla bakıyordu.
Elinde mavi bir kağıt parçası olan genç adam, temmuz güneşinin «tında otobüslerin arasında dolanıyordu. Yıllardır hasret kaldığı Rneş solgun tenini yakıyor, fersiz gözlerini acıtıyordu. Mavi kot pantolonunun üzerine beyaz bir tişört giymişti, ayağında eski model mekap spor ayakkabılar vardı. Haki renkli çadır bezinden, ağzı büzgülü çantasını sağ omzunaasmıştı. Yaşını tahmin etmek güçtü. Belki otuz, belki otuzbeş... Teninin rengi beyaz değildi ama çok soluktu. Toprak altından yeni çıkmış bf solucan gibiydi. Çevresindeki her şeye, herkese sanki ilk defa görüyormuş gibi şaşkın ve tedirgin bakışlarla bakıyordu.