Cezayiri simgeleyen herşey ıskartaya çıkarıldı. Konuşma yasağı yüzünden tarihi belini bükmüş, anıtları küçülmüştü. Cezayir sabit fikirlerin devrinde yaşıyordu. Ozanları artık şarkı söylemiyordu. Esin perilerinin kendilerini götürdüğü her yerde esin perisinin susturulduğunu görüyordu. Elleri iki kez öksüz kalmıştı, önce susturulan flüt için, sonra da katledilen kalem için, bu eller daha dün, geleceği gören ve geçmişe bağlı olduğumuz zamanlardaki gibi dünyanın nabzını nasıl tutacağını bilemiyordu. Cezayir can sıkıntısıydı. Sivilce gibi rüyalar çıkıyordu. Cezayir ölümün beklendiği yerdi. Tanrı orayı sakinleştirici bir yer olarak yapmıştı, artık kimse mutluluğun bir zihniyet sorunu olduğuna inanmak istemiyor.Cezayir gezici tiyatro oyunuydu. Cezayirin yarınları, ne görünmez bir hayalet kadar, ne de çakal karşısında pes eden bir hemcinsi kadar bile ilgi çekmeyecektir.Cezayirin demokrasisi için verilen savaşımın en güçlü yankıları Cezayirli kadınların sesleriyle ulaşsa da, Yasmina Khadra adlı kadın, onlardan habersiz, sağırmış gibi yazıyor. İlk kez Türkiyeli okurlarıyla buluşan yazar, yine ilk kez bir romanda Cezayirin son yıllarındaki trajik resmini, iyi askerler, kibar polisler, kötü İslamcıların yer aldığı manihaizm olmadan sunuyor.Yasmina Khadra Morituride, şu anda Cezayirde yaşayan ve herhangi birine bel bağlamanın zararını öğrenmiş insanlar gibi ülkesinin iç durumunu çiziyor.
Cezayiri simgeleyen herşey ıskartaya çıkarıldı. Konuşma yasağı yüzünden tarihi belini bükmüş, anıtları küçülmüştü. Cezayir sabit fikirlerin devrinde yaşıyordu. Ozanları artık şarkı söylemiyordu. Esin perilerinin kendilerini götürdüğü her yerde esin perisinin susturulduğunu görüyordu. Elleri iki kez öksüz kalmıştı, önce susturulan flüt için, sonra da katledilen kalem için, bu eller daha dün, geleceği gören ve geçmişe bağlı olduğumuz zamanlardaki gibi dünyanın nabzını nasıl tutacağını bilemiyordu. Cezayir can sıkıntısıydı. Sivilce gibi rüyalar çıkıyordu. Cezayir ölümün beklendiği yerdi. Tanrı orayı sakinleştirici bir yer olarak yapmıştı, artık kimse mutluluğun bir zihniyet sorunu olduğuna inanmak istemiyor.Cezayir gezici tiyatro oyunuydu. Cezayirin yarınları, ne görünmez bir hayalet kadar, ne de çakal karşısında pes eden bir hemcinsi kadar bile ilgi çekmeyecektir.Cezayirin demokrasisi için verilen savaşımın en güçlü yankıları Cezayirli kadınların sesleriyle ulaşsa da, Yasmina Khadra adlı kadın, onlardan habersiz, sağırmış gibi yazıyor. İlk kez Türkiyeli okurlarıyla buluşan yazar, yine ilk kez bir romanda Cezayirin son yıllarındaki trajik resmini, iyi askerler, kibar polisler, kötü İslamcıların yer aldığı manihaizm olmadan sunuyor.Yasmina Khadra Morituride, şu anda Cezayirde yaşayan ve herhangi birine bel bağlamanın zararını öğrenmiş insanlar gibi ülkesinin iç durumunu çiziyor.