Gael isimli dünyanın bir köşesinde, deniz ve Nastar Sıradağları ile çevrelenmiş Andram topraklarında yaşayan cevher kullanıcısı Neira’nın, yasak bir yetenek olan sızdırıcılığı kullanan genç bir kızı, Mai’yi, askerlerden kurtarmasıyla hikâye başlar. Andram’da yakalanan sızdırıcılar, demir alaşımı karıştırılmış özel bir boyanın kullanılmasıyla yapılan dövmelerle mühürlenip yeteneklerini kullanamaz hâle getirilerek kim olduklarına bakılmaksızın sınır dışı edilmektedirler. Ancak Neira son yıllarda yakalanan sızdırıcıların sınır dışı edilmek yerine ortadan kaybolduklarını öğrenerek olayın ardındaki gizemin peşine düşer.
Aynı zamanda sınır şehri Suira’da yaşayan cevher kullanıcılarının güçlerindeki azalışın ve yetenekle doğan bebeklerin sayısındaki düşüşün nedenini araştırmak isteyen Andram ordularının komutanı Kyte, eski arkadaşı Neira’ya gelerek bir anlaşma önerir: Kendisinin, sızdırıcıların kayboluşunun ardındaki gizemi araştırmasına karşılık, genç kadın da görevlendireceği askerleriyle birlikte sıradağların “Dokuzlar” olarak bilinen bölümündeki yer altı tünellerine ulaşarak şehrin içme suyu kaynaklarını kontrol edecektir.
Nastar Sıradağları’nın Dokuzlar bölgesi, iç içe geçmiş yer altı geçitleriyle örülmüştür. Bu tüneller, ejder savaşlarının ardından cevher kullanıcıları tarafından Dokuzlar’ın gölgesinde yaşamaya mahkûm edilmiş eski ve kadim bir ırka ve onların beş liderine ev sahipliği yapmaktadır. Gizemli ve tehlikeli Dokuzlar’a doğru yola çıkan Neira’yı soluksuz bir macera beklemektedir.
Bihter Saatçi’nin sürükleyici romanı “Mühür Kıran” fantastik kurgu edebiyatını takip edenlerin severek okuyacağı bir eser…
Gael isimli dünyanın bir köşesinde, deniz ve Nastar Sıradağları ile çevrelenmiş Andram topraklarında yaşayan cevher kullanıcısı Neira’nın, yasak bir yetenek olan sızdırıcılığı kullanan genç bir kızı, Mai’yi, askerlerden kurtarmasıyla hikâye başlar. Andram’da yakalanan sızdırıcılar, demir alaşımı karıştırılmış özel bir boyanın kullanılmasıyla yapılan dövmelerle mühürlenip yeteneklerini kullanamaz hâle getirilerek kim olduklarına bakılmaksızın sınır dışı edilmektedirler. Ancak Neira son yıllarda yakalanan sızdırıcıların sınır dışı edilmek yerine ortadan kaybolduklarını öğrenerek olayın ardındaki gizemin peşine düşer.
Aynı zamanda sınır şehri Suira’da yaşayan cevher kullanıcılarının güçlerindeki azalışın ve yetenekle doğan bebeklerin sayısındaki düşüşün nedenini araştırmak isteyen Andram ordularının komutanı Kyte, eski arkadaşı Neira’ya gelerek bir anlaşma önerir: Kendisinin, sızdırıcıların kayboluşunun ardındaki gizemi araştırmasına karşılık, genç kadın da görevlendireceği askerleriyle birlikte sıradağların “Dokuzlar” olarak bilinen bölümündeki yer altı tünellerine ulaşarak şehrin içme suyu kaynaklarını kontrol edecektir.
Nastar Sıradağları’nın Dokuzlar bölgesi, iç içe geçmiş yer altı geçitleriyle örülmüştür. Bu tüneller, ejder savaşlarının ardından cevher kullanıcıları tarafından Dokuzlar’ın gölgesinde yaşamaya mahkûm edilmiş eski ve kadim bir ırka ve onların beş liderine ev sahipliği yapmaktadır. Gizemli ve tehlikeli Dokuzlar’a doğru yola çıkan Neira’yı soluksuz bir mac... tümünü göster
https://illekitap.blogspot.com/2019/09/bihter-saatci-muhur-kran-gael-yaztlar-1.html
Türk yazarların neden fantastik yazmamakta direndiğini anlamıyorum. Bence gayet güzel bu türün hakkını veriyorlar. Türk yazarlardan fantastik okudukça bu fikrimin daha da arkasında durur hale geliyorum. :)
Bihter Saatçi, Mühür Kıran kitabıyla fantastik dünyaların kapısını bize açarken aynı zamanda Türklerin de gayet güzel bir şekilde fantastik kurgular yazabileceğini gösterdi.
Kurgu süperdi, akıcıydı, merak uyandırıyordu ve bir de seri olması bence daha güzel oldu çünkü bu tür kurgular seriyken daha güçlü okay döngüsüne sebep oluyor bunu sevdim.
Andramlılar, Dokuzlar, tüneller, savaş sahnesi, dostluklar, arkadaşlıklar, aşk... her şey güzel kurgulanmıştı.
Kitabı genel olarak beğenmemin yanında bazı şeyler eksik gibiydi. Tam olarak ne eksik geldi çözemedim, belki diyalogların azlığıydı eksik hissettiğim çözemedim açıkçası ama okurken bir şeyler eksik geldi. Aslında serinin ilk kitabı olduğu düşünülürse ondan da öyle gelmiş olabilir.
Kitabın son 150 sayfasını çok sevdim, tam benlik heyecan vardı. Ve neden hep Draal dediklerini, ejderlerle nasıl bağlantı kurulacağını merakla beklerken beklentimi karşılayacak bir olay döngüsü okumak hoşuma gitti.
Tünellerdeki olaylar ve savaş sahnesi çok güzel kurgulanmıştı. Hereketi severim kitaplarda ve bu kitap daha ilk sayfadan hareketli başladı. Ara ara durgun gitse de genel olarak her an olay patlak vermesi çok güzeldi.
Tüm bu olay döngüsünde beni en çok üzen ve şaşırtan Teena oldu. Söylemezsem içimde kalırdı, o sonu hak etmedi umarım 2.kitapta ona göre bir durum olur yoksa mutlu sonu severim ve Kyte mutlu sonu hak ediyor.
Gerçi bu tür kitaplarda mutlulukla beraber acı da olmalı. Yoksa çok klişe olur ve şimdilik kitap klişeden uzaktı.
Anlatıcan çok şey var aslında ama spoiler olmasın diye susmak en iyisi. Ama söylemezsem içimde kalır Nolan iyi mi kötü mü çözemedim. Çözen bir açıklasın. Malda'nın yanında ama Andramlılara da yardım etti. Dostum tarafını seç diyesim geldi :)
Neyse ben kitabı genel olarak sevdim. Güzel bir fantastik kurguydu. İkinci kitabı heyecanla beklemedeyim umarım uzun süre beklemeyiz. Merakla ne olacak bekliyorum çünkü.
Fantastik severler mutlaka denesinler bu kitabı. Türk yazarlarda daha fazla bu türde yazsınlar :)
Karton Cilt, Türkçe, 381 sayfa
2018 tarihinde, Fantastik Roman tarafından yayınlandı