"Beni unut! Oturma iznin olmadığı için biz yokuz derdin hep; sana kızardım. Şimdi hak veriyorum, biz yokuz; ömrümüz, kelebekler kadar. Geriye bakmadan kendine yeni bir hayat kur ve beni unut, bol şans sana."
Vedaları, kayıpları, kimliksizleştirilmeyi, yok sayılmayı, açlığı, işsizliği, aşkı ve tutunma çabasını Türkiye'ye kaçmış Afgan bir mültecinin ağzından anlatan Kemal Siyahhan, Taliban'ın, Afgan kadınların yaşadıklarının, savaşın ve muhalifliğin etrafında uluslararası bir yarayı kanatıyor. Hikâyesi İstanbul'da kesişmiş, birbirinden farklı düşünceleri, beklentileri olan insanların çaresizlik içinde birbirlerine sarılmalarını ustalıkla resmederken mülteciler için umudun her şeye rağmen var olduğunu kanıtlıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
"Beni unut! Oturma iznin olmadığı için biz yokuz derdin hep; sana kızardım. Şimdi hak veriyorum, biz yokuz; ömrümüz, kelebekler kadar. Geriye bakmadan kendine yeni bir hayat kur ve beni unut, bol şans sana."
Vedaları, kayıpları, kimliksizleştirilmeyi, yok sayılmayı, açlığı, işsizliği, aşkı ve tutunma çabasını Türkiye'ye kaçmış Afgan bir mültecinin ağzından anlatan Kemal Siyahhan, Taliban'ın, Afgan kadınların yaşadıklarının, savaşın ve muhalifliğin etrafında uluslararası bir yarayı kanatıyor. Hikâyesi İstanbul'da kesişmiş, birbirinden farklı düşünceleri, beklentileri olan insanların çaresizlik içinde birbirlerine sarılmalarını ustalıkla resmederken mülteciler için umudun her şeye rağmen var olduğunu kanıtlıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
191 sayfa
2016 tarihinde, Sel Yayıncılık tarafından yayınlandı